Ve aynısı Balık için de geçerli tabii ki. | TED | و طبعاً هذا ينطبق أيضاً على السمك |
Seni ararım. Balık için de teşekkürler. | Open Subtitles | سأتصل بك، وشكراً على السمك |
Balık için teşekürler! | Open Subtitles | شكراً على السمك |
Dravid dillerinde "meen" sözcüğü, Balık için kullanılır. Okunuşu yıldız kelimesinin okunuşuna benzerdir. | TED | في لغات درافيديون كلمة الأسماك هي "مين" والتي يبدو لفظها كما كلمة النجمة |
Balığı bizim için, gezegen için ve Balık için iyi olacak şekilde, oldukça sağlıklı bir biçimde yetiştirebilirsiniz. | TED | يمكنك استزراع الأسماك بطريقة صحية جداً وهذا أمر جيد لنا وللكوكب وللأسماك معاً. |
O benim. Ben onu Balık için istiyorum. Sen neden istiyorsun? | Open Subtitles | أنا أريدها من أجل السمك ماذا ستفعلين بها أنتِ؟ |
Balık için teşekkürler! | Open Subtitles | مرحبا , شكرا على السمك |
- Balık için teşekkürler. - Ne demek. | Open Subtitles | شكرا على السمك حسنا بكل سرور |
- Evet, Balık için sağ ol. | Open Subtitles | -أجل، شكراً على السمك |
Balık için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا على السمك |
Unut onu. Denizde her Balık için yiyecek vardır. | Open Subtitles | إنسي أمره ثمة العديد من الأسماك الأخرى في البحر |
Muz iyi bir potasyum kaynağıdır, Balık için de iki kuponum vardı. | Open Subtitles | الموز مصدر جيد للبوتاسيوم، و أنا لدي قسيمة مزدوجة لشراء الأسماك. |
Peki, neden sürekli, adeta hakkında hiçbir şey bilmediğimiz balıklarla ilgili, "Hayat yetiştirilmiş Balık için çok kısa" ya da "Tabii ki de yabandan avlanmış" gibi | TED | ولما نستمر في سماع مصطلحات كـ"الحياة أقصر من أن نزرع الأسماك" أو "صيد البرية" بالطبع |
Günbatımı her Balık için zor bir zamandır." | Open Subtitles | وقت غروب الشمس " " هو وقت عصيب لكل الأسماك |
Onun hatası değil, Karim. Balık için para istemişti. | Open Subtitles | إنه ليس خطؤه لقد أراد المال من أجل السمك |
Göleti Balık için hazır hale getirmek için ne güzel bir gün. | Open Subtitles | يا له من يوم جديد ، لنجهز البركة من أجل السمك |