Yazaki de kılıçlarının bambudan olduğunu keşfeden ve onları kullanmasında ısrar eden kişiydi. | Open Subtitles | يزاكى" كان الشخص" الذى أكتشف أن سيوفه مصنوعة من الخيرزان وأصر على أستخدامهم |
Chijiiwa'nın aksine belimdeki bu kılıç bambudan yapılma değil. | Open Subtitles | ... "على عكس ذلك الرجل "شيجيوا السيف الذى أحمله ليس مصنوعاً من الخيرزان |
Bu yay bambudan yapılma ve 20 kiloluk bir çekiş kapasitesi var. | TED | هذا هو القوس الخيزران بعزم رمي 45 باوند |
Uygun bakım, dikkatli tasarım ile bambudan inşa edilen yapı hayat boyu kalabiliyor. | TED | عالجه جيدا، صممه بحذر، و بناء الخيزران يمكن أن يصمد مدى الحياة. |
bambudan mızraklar yapalım. | Open Subtitles | دعونا نصنع رماح من البامبو |
Fark edeceğiniz gibi iki kılıç da bambudan yapılma. | Open Subtitles | ... ستلاحظ أن كلاها مصنوع من الخيرزان |
Gördüğünüz gibi ikisi de bambudan. | Open Subtitles | كما ترى كلاها صنع من الخيرزان |
Dış çeperi bambudan örülmüş, içteki nüve ise taş ve sıkıştırılmış toprak. | TED | يتألف الهيكل الخارجي من الخيزران المحبوك والداخلي من الحجار والتراب المضغوط |
Bakın bu bambudan bir bina. Aslında binaların hepsi bambu. | TED | وهنا مبنى من الخيزران كل شيء هنا من الخيزران |
Bu, bambudan yapılmış jeodezik bir kubbe. | TED | وهذه القبة الجيوديزية مصنوعة من الخيزران |
bambudan yapılma mobilyalar ve cafcaflı Meksika süs eşyalarıyla dekore edilmiş ufak ve hoş bir yerdi. | Open Subtitles | لقد كان بيت صغير لطيف من اثات الخيزران المكسيكى |
Cezaevinin her yeri bambudan yapılmış. | Open Subtitles | هذ السجن بأكمله مصنوع من خشب الخيزران و الروطان |
Bazıları bambu ipekten iyidir et ise bambudan iyidir der. | Open Subtitles | بعض الناس تقول الخيزران أفضل من الحرير واللحم أفضل من الخيزران |