"bana acı veriyor" - Translation from Turkish to Arabic

• يؤلمني أن
• يؤلمني ان
• يسبب لي الألم
• ما يؤلمني

Evli olduğumuz onca yıl boyunca senin bu şekilde hissettiğini bilmediğimi fark etmek bana acı veriyor.
يؤلمني أن أكتشف أنني كنت متزوجاً لك كل تلك الفترة و بأنني لم أعلم أن هذه مشاعرك

Richard, bunu kabul etmek bana acı veriyor ama sana borçluyum.
ريتشاد، يؤلمني أن اعترف بذلك، لكنني مدينة لك

Canını yakmak, bana acı veriyor ama iyi kadın, mütevazı kadındır.
يؤلمني أن أؤذيكِ، لكن الامرأة الطيبة تكون امرأة متواضعة.

İnsanlığıyla bağlantısını kaybedeceğini düşünmek bana acı veriyor.
يؤلمني ان اظن انها قد خسرت جانبها البشري

Temporal lobunu zedelemen bana acı veriyor.
فصكِ الخلفي المصاب يسبب لي الألم...

İtiraf etmek bana acı veriyor ama sevgili ama sayıf düşmüş Brimstone Birliğimiz Kagan'ı yenecek kapasitede değildir.
ما يؤلمني في ذلك هو أن من نحبهم قد أضعفوا هذا المجتمع و قاموا بتغذيته بالكراهية

Mezuniyet balosuna davet edilmeyeceğini veya normal ölçüde kıyafetler giyemeyeceğini düşünmek bana acı veriyor.
يؤلمني أن أتخيل أن لا احد يدعوك ...الى حفل التخرج أو أنك لن تتمكني أن ترتدي المقاسات العادية

Başkalarının senin şanını çaldığını görmek bana acı veriyor.
يؤلمني أن أرى الآخرين يهتفون بما هو لك

Bunu söylemek her ne kadar bana acı veriyor olsa da, posta servisini olduğundan fazla abartmış olabilirim kafamda.
....... بقدر ما يؤلمني أن أقول هذا ربما اعتبرت أن البريد أن يكون شئ ليس كذلك

Tüm olayın utanç verici bir sahtekarlık olduğunu söylemek bana acı veriyor.
يؤلمني أن أقول أن الحادث بأكمله كان غش

Sizi güçlendirmeyi kabul edeceğim ve batmış borçlu sürüleri olarak hissemizi söylemek bana acı veriyor.
...كهديّة لصناعتك، سأمنحك ...لتدعيم و الآن يؤلمني أن أقول لك

Joxer... sana bunu söylemek bana acı veriyor. Bütün gün boyunca -kalbini söküp çıkartmakla- ilgili fantazi kurdum!
(جوكسر)، يؤلمني أن أخبرك أنه طوال هذا اليوم كنت أحلم بانتزاع قلبك

Bu haberi naklediyor olmak bana acı veriyor.
يؤلمني أن أقوم بإخباركِ ذلك

Istırabın bana acı veriyor.
انه يؤلمني أن أراك تعانين

Bunu almak bana acı veriyor.
يؤلمني أن آخذ منك هذا

Kötü haberle gelmek bana acı veriyor.
يؤلمني أن أوصل أخبار سيئة

Seninle bu konuşmayı yapmak bana acı veriyor.
يؤلمني ان أجري هذه المحادثة معك

Seni böyle üzgün görmek bana acı veriyor.
انه يؤلمني ان اراك غير سعيدة

Bu bana acı veriyor.
أمر يسبب لي الألم