Ve bana anlattığı kadarıyla hiç de kolay olmamış. | Open Subtitles | وحسب ماقاله لي لم يكن هذا سهلاً |
Bay Bates dediğiniz Leydi Rosamund'un bana anlattığı adam mı? | Open Subtitles | هل السيد بايتز هو الرجل الذي أخبرتني عنه ليدي روزاموند؟ |
Ne kadar korkunç. Kardeşimin bana anlattığı şeye benziyor. | Open Subtitles | كم هذا فظيع، يبدوا أنه مثل الشيء الذي أخبرتني عنه أختي |
Şimdi seni görüyorum ve bana anlattığı her şey doğruymuş. | Open Subtitles | وأعتقد أن كل ما قالته كان صحيحاً بعد أن رأيتك الآن |
Monique'nin geçmişi ile ilgili bana anlattığı her şey burada. Al ve git. | Open Subtitles | هذه كلّ المعلومات التي أخبرتني بها (مونيك) عن ماضيها، خذها وارحل. |
Annemin bana anlattığı. | Open Subtitles | الذي أخبرتني أمي عنه |
Şimdi seni görüyorum ve bana anlattığı her şey doğruymuş. | Open Subtitles | وأعتقد أن كل ما قالته كان صحيحاً بعد أن رأيتك الآن |
Cristina'nın bana anlattığı şeyler var. O benim arkadaşım. Hiçbir şey söyleyemem. | Open Subtitles | هناك أشياء أخبرتني بها (كريستينا) انها صديقتي . |
Amy'nin bana anlattığı bütün o hikâyeler... | Open Subtitles | -كل تلك القصص التي أخبرتني بها (ايمي ) |
Lizzie'nin bana anlattığı onca güzel şeyden sonra ve Rachel'ın bana anlattığı çok, çok, çok çok fazla hikayeden sonra kabul etmeliyim ki sen o kadar da kötü değilsin. | Open Subtitles | ولكن علي أن أعترف أنه بعد الأمور الرائعة التي أخبرتني بها (ليزي) والكثير الكثير... الكثير من القصص التي روتها لي (رايتشل) |