Bana iyilik borcu bulunan bir arkadaşım var göçmenlik bürosunda. | Open Subtitles | عندي صديق في قسم الهجرة يدين لي بخدمة كبيرة |
Bana iyilik borcu bulunan bir arkadaşım var göçmenlik bürosunda. | Open Subtitles | عندي صديق في قسم الهجرة يدين لي بخدمة كبيرة |
Bence Michael'ın ofisini arılarla dolduralım. Arı bakıcımın Bana iyilik borcu var. | Open Subtitles | أقترح أن نملأ مكتب (مايكل) بالنحل، عامل النحل لدي يدين لي بخدمة. |
FBI'da Bana iyilik borcu olan bir dostum var. | Open Subtitles | لدي صديق في مكتب الأبحاث الفيدرالية والذي يدين لي بمعروف |
Şimdi, orada Bana iyilik borcu olan bir gardiyan var. | Open Subtitles | أعرف حارسًا هناك يدين لي بمعروف. |
Bana iyilik borcu olan birini tanıyorum. | Open Subtitles | وأنا أعرف من يدين لي بمعروف |
İçinde biletler, biraz para, ve Bana iyilik borcu olan birinin iletişim bilgileri var. | Open Subtitles | ومعلومات الاتصال بشخص يدين لي بخدمة -لا |
Bana iyilik borcu olan sadece Stephanie Liston mı var sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد حقاً أنّ (ستفني لستون) هي الشخص الوحيد الذي يدين لي بمعروف ؟ |
Bana iyilik borcu olan biri. | Open Subtitles | -شخص يدين لي بمعروف . |