Bunu niye yaptığını bana söyleyeceksin ve herşey daha iyi olacak | Open Subtitles | أنت ستخبرني لماذا فعلت هذا ومن الأفضل لك أن يكون جيداً. |
Söz ver, bir şey yapacak olursan... bana söyleyeceksin. | Open Subtitles | مجرد عدنى بان لو فعلت شيئا مرة ستخبرني به. |
- ...ve sen bunu bana söyleyeceksin. - Ben hiç birşey bilmiyorum. - Evet, tabii. | Open Subtitles | أولاً، أحتاج لمعرفة مكان الطفلة وأنت ستخبرني |
Ama ölmeden önce istihbaratını nereden elde ettiğini bana söyleyeceksin. | Open Subtitles | ولكن قبل أن تموتين، ستخبرينني من أين كنتِ تحصلين على معلوماتكِ |
Öyle bir şey olduğu zaman bana söyleyeceksin. | Open Subtitles | أتعلم, عليك أن تخبرني عندما يحصل أمرٌ كهذا. |
Bilmiyorsun ama bana söyleyeceksin. Yoksa beynini bu tuvalette patlatırım! | Open Subtitles | إنك لا تعرف أين هو، لكن ستخبرني بمكانه أو سأحشر رأسك في المرحاض |
Ofise dönmek zorunda olduğunu bana söyleyeceksin diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت بأنك ستخبرني أنك ستضطر للعودة إلى المكتب |
Aracı kimin uçurduğunu bana söyleyeceksin. - Aptalı oynamaya devam edersen, bir saat içinde ölmüş olacaksın. | Open Subtitles | أنت ستخبرني ما الذي تحتويه تلك القنبلة استمر في لعب دور الاحمق و ستكون ميتا في غضون ساعة واحدة |
Bu igrenç tuzaklarin her birinin tam olarak yerlerini bana söyleyeceksin. | Open Subtitles | ستخبرني بدقة بكل مواقع بقية هذه الفخاخ البذيئة |
- Anlarım ya da anlayamam, ne olursa olsun bana söyleyeceksin. | Open Subtitles | أفهم وربما لا، لكنك ستخبرني على أية حال |
Eğer herhangi biri oğluma zarar vermek hakkında konuşur veya aklından bile geçirirse bana söyleyeceksin. | Open Subtitles | إذا سمعت هذه الإفتراءات عن إبني -هل ستخبرني بها؟ -كلا |
Ve yine bence, bana söyleyeceksin. | Open Subtitles | لكنـّيأظنكَتعلم، و أظن أنكَ ستخبرني. |
Şimdi canını yakmadan bana söyleyeceksin. | Open Subtitles | الآن ستخبرني قبل ان ابدأ بضربك |
Ya bana söyleyeceksin ya da ismini serçe parmaksız Ping olarak değiştireceğiz. | Open Subtitles | و ستخبرني بذلك و الا سوف ينبغي أن تغير اسمك "الى "بينغ دون أصابع |
Hâlâ ne olduğunu bana söyleyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | ستخبرني بالذي يحدث، أليس كذلك؟ |
Aracı kimin uçurduğunu bana söyleyeceksin. | Open Subtitles | ...أنت ستخبرني ما الذي تحتويه تلك القنبلة |
O halde bana söyleyeceksin kardeşini nerede bulabileceğimi. | Open Subtitles | إذاً، ستخبرني أين يمكنني إيجاد أخيك. |
Bunu kimlerin bildiğini bana söyleyeceksin. | Open Subtitles | ستخبرينني من يعلم عن هذا الآمر |
Ve acı gerçek ise, en sonunda oğlumun nerede olduğunu bana söyleyeceksin. | Open Subtitles | والحقيقة المرة أنكِ في النهاية... ستخبرينني بمكان ابني |
Bunlar Bakir Virge'e lazım olmaz. Söz ver, bekaretini kaybedince bana söyleyeceksin. | Open Subtitles | ، فيرج) " البتول " لن تحتاج لهذه) يجب أن تخبرني عندما تفقد غشاء بكارتك |