İşlerin devamını sağlamak için bana yakın olan birisi olmalı. | Open Subtitles | لابد وأنه شخص قريب مني ليغاير رأي لجنة المساءلة المهنية |
Asla, geşmişte -ne de gelecekte- bana yakın olduğun herhangi bir yerde yağmurda çıplak dans etmedim. | Open Subtitles | أنا أبداً , أبداً لا أرقص في المطر عارية وأنت قريب مني |
Evden ayrıldığımda bana yakın hissetmek için kıyafetlerimi deneyen adamsın. | Open Subtitles | يعجبك تجريب ملابسي، عندما أغادر المنزل، لكي تشعر بالقرب مني |
bana yakın dur, cep telefonunu kullanma | Open Subtitles | ,هناك قوانين,إبقي قريبة مني ,لا تستخدمي هاتفك. |
Bizi gizlemesi için biraz toz kaldıracağım ve siz de bir şey göremeyeceksiniz. O yüzden bana yakın durun. | Open Subtitles | ، عندما أكون حائلاً لن تتمكنوا من الرؤية فإبقوا قريبين مني |
Mücrimin bana yakın biri olduğunu o zaman anlamıştım. | Open Subtitles | عرفت حينها أن الجاني كان شخصاً قريباً مني |
Hala hayatta, ve bana yakın birini öldürmeye hazırlanıyor. | Open Subtitles | انها ما تزال حيه وانها تستعد لقتل شخص ما قريب لي |
Şimdi, dışarı çıkınca bana yakın durun ve cüzdanlarınıza dikkat edin | Open Subtitles | الأن سنخرج ابقوا بقربي وتمسكوا بمحفظاتكم |
Ben --- ben bana yakın olanlara güvenmeye çalışıyorum -- evet. | Open Subtitles | أنا.. أعمل على تعلم الثقة في الأشخاص الذين هم على مقربة مني.. |
Çocuğun bana yakın büyümesini istiyorum. | Open Subtitles | اريد للطفل ان يترعرع قريبا مني |
Nasıl ve kimin yaptığı soruşturması devam ediyor, ama bana yakın olan birisi olduğunu varsaymalıyım. | Open Subtitles | كيف وبواسطة من يتولاها تحقيق جارٍ ولكن عليّ أن أفترض أنه شخص قريب مني |
Kathy White'ın bana yakın olan biri için söyledikleri... | Open Subtitles | بخصوص ما قالته كاثي وايت بخصوص شخص قريب مني |
Pekala, itiraf edemesen bile bence sen de bana yakın hissediyorsun. | Open Subtitles | لا داعي للاعتراف بالأمر ولكن أعتقد أنك تشعر بالقرب مني حالياً |
Sıradaki şey bu sürüngenlerin ya da bana yakın emekleyenlerin... | Open Subtitles | والشيء التالي الذي تزحف أو يزحف حتى بالقرب مني ... |
bana yakın bir yerde oturmak istemesini anlıyorum ama benimle aynı apartmanda oturması yaşadığım hayatın son bulması demek. | Open Subtitles | لقد هيأت نفسي على حقيقة انه بحاجه للعيش بالقرب مني لكن وجود ابي في بنايتي ستكون نهاية حياتي كما أعرفها |
Benimle kal dediğimde de bana yakın kalacaksın. | Open Subtitles | وعندما أقول عليكِ أن تبقِ معي قأنا أعني أن تبقِ قريبة مني |
Ve bana yakın olduğunda, yanlış olmayacağım. | Open Subtitles | و عندما تكونين قريبة مني اكون لست خاطئ. |
Seni çoktandır koruyorum, tıpkı gerçeği söylemekten çekinseler de, bana yakın olan insanları koruduğum gibi. | Open Subtitles | لقد حميتك بالفعل مثلما كنت سأحمي آخرين قريبين مني لو كانوا أخبروني الحقيقة |
Aslında bana yakın olan çok fazla insan yok. | Open Subtitles | في الحقيقة لا يوجد كثير من الناس قريبين مني. |
SG-3, bana yakın durun. Albay Reynolds. | Open Subtitles | ليبقَ الفريق الثالث قريباً مني |
Jor-El beni dirilttiğinde, bana yakın birinin ölmek zorunda olduğu konusunda uyardı. | Open Subtitles | عندما أعاد (جور-إل) الحياة لي، أنذرني أن شخصاً قريب لي يجب أن يموت |
bana yakın olduğun... her an çok güzeldi. | Open Subtitles | "لقد كانت فتره ساحره" عندما كنت بالقرب منى |
bana yakın olduğun sürece hayatta kalırsın. | Open Subtitles | طالما تبقى قريباً من هذا ستبقى على قيد الحياة. |