| Çiçek sepetim için çiçek toplamamda bana yardım etti. | Open Subtitles | لقد ساعدني باختيار الزهور من أجل سلّة زهور الزفاف |
| Geçen gün arabamın tekerini değiştirirken bana yardım etti. | Open Subtitles | لا , لقد ساعدني تغيير اطارات سيارتي في اليوم الآخر. |
| Geçen gece bana yardım etti, | Open Subtitles | لقد ساعدني في جالسة تصوير الليلة الماضية |
| Hayır. Karım bana yardım etti. O da reklam işinde. | Open Subtitles | بالحقيقة لا , زوجتي ساعدتني بأحد المرات تعمل بالإعلان أيضاً |
| Onlardan biri çok uzakları görebiliyor. Ve o seni bulmamda bana yardım etti. | Open Subtitles | وواحدة منهم تستطيع الرؤية من بعيد جداً وقد ساعدتني في إيجادكِ |
| bana yardım etti! Orası manyak bir yer. | Open Subtitles | لقد ساعدنى انه جنون ، انك لا تعلم شئ |
| Kısa süre önce bana yardım etti, o kadar. | Open Subtitles | لقد قام بمساعدتي في مأزق ٍ ما ، هذا كل شئ |
| Evet, buna onay vermemesine rağmen bana yardım etti. | Open Subtitles | .إني كذلك لقد ساعدني ، بالرغم .أنهُ لمْ يوافق على هذا |
| Evet, buna onay vermemesine rağmen bana yardım etti. | Open Subtitles | بالفعل لقد ساعدني مع أنه لا يوافق على هذا |
| bana yardım etti. Bana çok iyi davranırdı. | Open Subtitles | لقد ساعدني وكان لطيفاً معي حقاً |
| Geçen akşam düştüğümde bana yardım etti. | Open Subtitles | لقد ساعدني بمعاجلة كاحلي بالامس |
| Zor olduğunu düşündüğüm şeylerde bana yardım etti. | Open Subtitles | لقد ساعدني في أمور ظننت أنها كانت صعبة. |
| bana yardım etti. | Open Subtitles | لقد ساعدني .ماذا |
| Bir at beni tepti. Bryn bana yardım etti. | Open Subtitles | حصان ركلني على الارض براين ساعدتني للقيام |
| Orjinal kodu yazılıma yazmam için bana yardım etti. Onu da dahil etmeliydim. | Open Subtitles | ولكنّها ساعدتني على تصميم الرّمز الأصلي للبرنامح، كنت ملزماً بإعادتها. |
| - Kampanyam için bana yardım etti, hepsi bu. | Open Subtitles | حسنا , هي فقط ساعدتني في حملتي الإنتخابية وهذا كل شىء |
| Otomatik ilaç dağıtım sisteminden desflurane çalarken bana yardım etti. | Open Subtitles | لقد ساعدتني قليلاً في سرقة الديسفلورين من نظام توزيع الأدوية التلقائي. |
| Bembenek'in hapishaneden yaptığı konuşmaları, bulmamda bana yardım etti kendisi. | Open Subtitles | لقد ساعدتني في الحصول على تسجيلات مكالمات بيمبينك والتي حصلت في الخط الأرضي في مقاطعة كوك |
| Demek istiyorum ki, yardıma ihtiyacım olduğunu bilmesem de o bana yardım etti, ve şimdi de ben ona yardım ediyorum. | Open Subtitles | الذي أعنيه هو أنها ساعدتني بالرغم من أنني لم أكن أعلم أنني أريد المساعدة والان أنا اساعدها |
| Yüzbaşı Esteridge bana yardım etti. | Open Subtitles | لقد ساعدنى النقيب "ايستردج" فى الخروج من هذه المحنه |
| Bu laboratuarı kurmamda bana yardım etti. | Open Subtitles | تأتعرف ، لقد ساعدنى بهذا المختبرِ |
| bana yardım etti ve... | Open Subtitles | و قد قام بمساعدتي ... . ولم تنتهي الأمور بشكل جيد |
| Fikrimi oluşturmamda bana yardım etti, ne demek istediğimi anladıysan. | Open Subtitles | نوع ما ساعدني على موقفي إذا كنت تعرف ما أعنيه |