Evet, bankamatik kamerası şu herifi olay yerinden kaçarken görüntülemiş. | Open Subtitles | -نعم، كاميرا المراقبة في الصرّاف الآلي التقطت هذه الصورة لهروبِ هذا الأجنبيّ |
George, bana bankamatik kartını ver. | Open Subtitles | أعطني بطاقة الصرّاف الآلي خاصتك يا (جورج) |
Lokantadayken Dan'e bankamatik dediğini duydum bu yüzden ben de bilgisayar korsanlığı özgürlüğümü kullandım. | Open Subtitles | عندما كنّا في المطعم سمعتكَ تقول لـ(دان) "جهاز الصرّاف الآلي" لذا، أخذتُ الحرّيّة بإختراقها |
Garajın çıkışı tek yön bir sokağa açılıyor ve ilk köşede bir bankamatik var. | Open Subtitles | موقف السيارات يطل على مخرج من طريق واحد وهنالك صراف آلي عند أول زاوية |
- Ben bankamatik değilim. | Open Subtitles | -أنا لست صراف آلي |
bankamatik diye bir şey duydun mu? | Open Subtitles | تَسْمعُ عن مكائن سحب النقودِ أبداً؟ |
Bence bankamatik şifren doğum tarihindir. | Open Subtitles | أراهن أن رقمك السري لإستعمال حسابك في الصراف الآلي هو تاريخ ولادتك |
Ben... Sanırım bir bankamatik bulabilirim. | Open Subtitles | أنا أعتقد بأنّه يمكنني الذهاب إلى الصرافة |
Ben mi yanılıyorum George mu yanılıyor bilmiyorum, ama mahkeme izni olmadan bankamatik görüntülerine bakamayız. | Open Subtitles | أعني، لا أعرف إذا كنتُ مخطئاً أو إذا كان (جورج) هو المخطئ ولكن من دون مذكّرة لا يمكننا أن نلقي نظرة بلقطات جهاز الصرّاف الآلي |
- bankamatik kartımı kaybettim. | Open Subtitles | - لأن فَقدتُ بطاقةَ مكائن سحب النقودِ. |
Cep telefonu, kredi kartı, bankamatik. | Open Subtitles | هاتفها الخلوي بطاقتها الإتمانية سحوبات الصراف الآلي |
Bu iz sürme tekniğini CIA kullandığına göre bankamatik CIA oluyor. | Open Subtitles | حسناً، بما أن الـ "سي أي أيه" تستخدم تكنولوجيا التعقب هذه، الـ "سي أي أيه" هي ماكينة الصرافة. |