banliyö altyapıları için bir şebekeye ihtiyacımız var. | TED | أظن أننا بحاجة لإيجاد شبكة للمزارعين في الضواحي. |
Ve şimdi son olarak banliyö modeliyle inşa edilmiş bunun gibi gecekondu evlerindesiniz. | TED | ثم أخيرا لدينا منازل عشوائية كهذه، وهي مبنية على طراز الضواحي. |
Eve gece yarısından sonra Osrkreuz'dan Neukolln'e banliyö trenine binerek döndüm. | Open Subtitles | عدت لمنزلي بعد منتصف الليل وقد استقليت قطار الضواحي من أوسكرايتز إلى نويكون |
Endüstriyel bir banliyö olan Braddock Andrew Carnegie'nin ilk çelik fabrikası Edgar Thomson Work'e ev sahipliği yapmaktadır. | TED | تعتبر برادوك الضاحية الصناعية وهي موطن أول مصنع للفولاذ لأندرو كارنيجي، مصانع إدغار طومسن. |
Sadece bir banliyö evi anne, Londra'nın... | Open Subtitles | ولو أن البيت فى الضاحية ياماما أعتقـد أن لندن |
742 Evergreen Sırası banliyö cennetinin minik bir parçası. | Open Subtitles | 742شارع ايفغرين البيت الفقير في ضاحية الجنة |
Bir çocuk olarak Boston'da annemin Londra'dan ve Lagos'tan getirdiği alışkanlıkların düzenlenmiş şekilleri olan oldukça standart banliyö alışkanlıkları yerine getiriyordum. | TED | عندما كنت طفلة،حملت معي طقوسا معروفة من ضواحي بوسطن، مع تعديلات على الطقوس التي جلبتها أمي من لندن و لاغوس. |
Bak, senin tüm istediğin, hoş, masum bir banliyö kızı. | Open Subtitles | اسمع هل كل ماتريد ان تحصل علي بنت لطيفه و بريئه من الضواحي |
Bir yazar olurak en büyük eksiğim, iyi bir aileye sahip banliyö çocuğu olmam. | Open Subtitles | عيبيالوحيدكمؤلف.. أنني فتى من الضواحي حظيَ بأبوان جيدان |
Tahminim bütün bu banliyö hayatı seni basmakalıp düşünmeye zorluyor. | Open Subtitles | أعتقد أن العيش في الضواحي جعلكِ تفكّرين بشكل أرقى |
- Trafik vardı. Kâbus gibiydi. - Bu banliyö trafiği adamı öldürür. | Open Subtitles | ـ بسبب زحام المروري,انه كان فظيعاً ـ اجل,الزحام المروري فظيع للغاية في الضواحي |
Gizemli geçmişi olan banliyö babası? | Open Subtitles | والد من الضواحي لديه سرّ غامض؟ أنّى لي مُقاومة ذلك؟ |
banliyö hayatı o kadar da kötü olmayabilir. | Open Subtitles | قد لا تكون الضواحي سيئة للغاية بعد كلّ شيءٍ. |
Ve şu anda bu resim gibi banliyö sokağında durmuş... düşünmeye başlıyorum ki... belki ben de sana aşığım. | Open Subtitles | و الآن نقف على هذا المنظر الجميل في شارع الضواحي.. بدأت أفكر.. |
Şimdi normal bir banliyö şehrinde araba sürüşü yapmak için similasyon testine gireceksiniz. | Open Subtitles | الآن ستذهبون لاجراء اختبار محاكاة السياقة التي تضعكم في ظروف حي سكني عادي باحد الضواحي |
Daha sonra George McFly'dan Biff Tannen'a kadar, filmden karakterlerin evlerinin olduğu banliyö var. | Open Subtitles | ثم الضواحي هو وجود كل بيت يختلف عن الشخصيات في الفيلم من جورج مكفلي، لضرب تانين، على طول الطريق من خلال. |
Sadece banliyö yenileme yasasını desteklemeni istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد دعمك فقط في قانون تجديد الضواحي.. |
Genç seksi bir banliyö bahçıvanı, canı sıkılan banliyö ev kadınları. | Open Subtitles | تُثير ربات بيوت الضاحية أنت مجّاز إنسانيّ |
seni, canını sıkan o şirketten, bizi de o boktan banliyö hayatından kurtarmak için açtık. | Open Subtitles | المتجر كان وسيلة لإخراجك من تلك الشركة التي كانت تقتلك لإخراجنا من تلك الضاحية القاحلة المقرفة |
Bu sessiz banliyö şehri, tamamen felç oldu. | Open Subtitles | شلل تام أصاب هذه الضاحية * الشعبية الهادئة |
Eğer bu akşam haberleri izlerseniz sakin bir banliyö mahallesinde meydana gelen bir trajediden haberdar olacaksınız. | Open Subtitles | إن شاهدتم الأخبار الليلة، فستعرفون بالمأساة التي حصلت في ضاحية هادئة |
Anlamıyor musun, Long Island'lı banliyö otomatçısı? | Open Subtitles | ألا تفهم أيها الرجل الآلي من ضواحي الجزيرة ؟ |
Çok banliyö işi. | Open Subtitles | انه كسكن الضواحى |