"barışma" - Translation from Turkish to Arabic

    • المصالحة
        
    • الصلح
        
    • التعويض
        
    • تصالح
        
    • المكياج
        
    • التصالح
        
    • مصالحة
        
    Şimdiki sahnede, Homer arasının açık olduğu oğlu ile barışma teşebbüsünde bulunacak. Open Subtitles في هذا المقطع الخاص جداً ..هومر يحاول المصالحة مع ابنه المجافي له
    Bu şehrin, barışma ve bağışlanma arayan biri için şaşırtıcı bir şekilde güçlü bir atmosferi vardı. TED أثبتت المدينة نفسها أنها بيئة فعّالة للتركيز على المصالحة والصفح.
    Görünüşe bakılırsa, barışma seksinin üstüne gelmişim. Open Subtitles حسنا ، يبدو و أنني تماما مع وقت جنس المصالحة
    Onun yerine barışma yemeğine ne dersin? Open Subtitles ماذا عن عشاء الصلح بدلا عن ذلك؟
    George, barışma seksi hakkında bilgim var ama gerçekten özür dilerim. Open Subtitles جورج , أعرف كل شيء عن جنس التعويض و أنا آسفه جدا
    Ertesi Cumartesi Samantha bir barışma partisi düzenlemeye karar verdi. Open Subtitles بالسبت التالي, قررت "سامانثا" ان تقيم حفلة تصالح
    İlk gece kendini kötü hissetti hayatımın en inanılmaz barışma sohbetini yaptım. Open Subtitles في الليلة الأولى شعرت بالسوء. حصلنا على بعض من المكياج الرائع. ومحادثة لم أحظى بها من قبل.
    Marge ve Homer Simpson'a da barışma yemekleri için tebrik ediyoruz. Open Subtitles ومبروك لهمارج وهومر سيمبسون على عشاء التصالح
    O mektubu barışma umuduyla Seattle'a taşınmadan önce yazmıştım. Open Subtitles كَتبتُ هذه الرسالةِ مباشرةً قبل جِئتُ إلى سياتل تَمنّي لa مصالحة.
    - Kavganın ardına da en güzel ne gidiyor biliyor musun? barışma seksi. Open Subtitles وأنت تعلم ماذا يحدث بعد المشاجرة جنس المصالحة
    Bu da sizin kavgadan sonraki barışma şekliniz mi? Open Subtitles وكان ذلك المصالحة بينكما بعد الشجار الذي خضتماه؟
    Ama barışma ihtimali her türlü suçluluk duygusundan güçlü olmalı. Open Subtitles ولكن احتمال حدوث المصالحة ينبغي أن تكون أكثر قوة من أي شعور بالذنب
    Ama bu sahne barışma hakkında. Open Subtitles ولكن هذا المشهد يعبر عن المصالحة
    Ama bu sahne barışma hakkında. Open Subtitles ولكن هذا المشهد يعبر عن المصالحة
    Buna barışma deniyor. Open Subtitles ..إنّها تدعى المصالحة
    Tamam, eğer şu harika beyaz deri koltukta şu anda barışma seksi yapmamızı önerirsen birkaç dakika düşünüp muhtemelen hayır derdim. Open Subtitles أجل,حسناً,لو اقترحت أن نمارس جنس الصلح الآن على هذه الأريكة الجلد البيضاء الرائعة ،لكنت سأفكر بشأن الأمر لعدة دقائق وبعدها ربما سأقول لا
    barışma seksi - Ne dedi ? Open Subtitles رأيت ذلك ، جنس الصلح
    barışma seksi'nin eşiğindeyim. Open Subtitles أنا على شفا ممارسة جنس التعويض
    - barışma seksi'nin tam olarak ne olduğunu biliyor musun? Open Subtitles - هل تعرفين عن جنس التعويض ؟ - أوه نعم
    En ateşli barışma seksini yapacağız. Open Subtitles .سنحظى بأكثر مضاجعة تصالح إثارة
    Bilirsin, barışma hediyesi olarak. Open Subtitles نوع من أدوات المكياج كهدية لها
    Her neyse, eski tarz büyük kavgalarımızdan birine tutuştuk ve sonra beni terk etmek istediğini söyledi ve sonra sarhoş olduk ve arkasından komşunun gül bahçesinde barışma seksi yaptık. Open Subtitles عموما، دخلنا في هذا العراك الطويل ثم قالت أنها تريد تركي، ثم ثملنا ثم مارسنا جنس التصالح
    - Bu barışma seksi değil, ayrılma seksi. Open Subtitles هذه ليست مصالحة في الفراش -بل انفصال في الفراش

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more