Barın dışında istifra ederken, çöp bidonun yanında buldum onu. | Open Subtitles | لقد كنت استفرغ معدتي خارج الحانة ووجدتها متمسكة بالقمامة |
Barın dışında nasıl davranacağımı biliyorum. | Open Subtitles | أعلم كيف أحسن التصرف خارج الحانة |
Barın dışında olay çıkardı. | Open Subtitles | وفعل ضوضاء كبيرة خارج الحانة |
Hayır, Barın dışında onun belasını siktim. | Open Subtitles | لا , لقد هزمته شر هزيمة خارج البار وخلعتها منه. |
Hayır, Barın dışında onun belasını siktim. | Open Subtitles | لا , لقد هزمته شر هزيمة خارج البار وخلعتها منه. |
Bayram gününde, Barın dışında oturan alkolik gibi. | Open Subtitles | مثل مُدمنِ خمور خارج حانة في يوم الإنتخابات. |
Bir Barın dışında ona sataşmışlar. | Open Subtitles | قبضوا عليه خارج الحانة. |
Kardeşim, Barın dışında bekliyor olacağım! | Open Subtitles | أخي، سأنتظر خارج الحانة! |
- Barın dışında ne oldu? | Open Subtitles | - ماذا حدث خارج الحانة ؟ - |
Barın dışında Sadie ile cinayetten önceki gece ettiğiniz kavga? | Open Subtitles | الشجار الذي خضتيه مع سيدي خارج البار الليلة التي سبقت وقوع الجريمة |
Bir kadın bir binadan atlıyor. Bir adam Barın dışında ağır bir cisimle dövülerek öldürülüyor. | Open Subtitles | امرأة تقفز من سطح مبنى، رجل يُضرب خارج حانة |
Omaha'da bir Barın dışında. O sıra bir grup motorcuyu dövüyormuş. | Open Subtitles | خارج حانة في (أوماها)، ضرب فريقاً من ملائكة الجحيم |