"barınma" - Translation from Turkish to Arabic

    • المأوى
        
    • السكن
        
    • المسكن
        
    • والسكن
        
    • والإسكان
        
    Bir insan ısı, su, barınma, gıda gibi sorunları yenebilir. Biliyordum ve yendim. Open Subtitles ، الرجل يمكن أن يتغلب على مشكلة الحرارة الماء ، المأوى ، الطعام
    Tek amacın gıda ve barınma olduğu, hikayesiz bir dünya hayal etmeye çalışın. TED حاولوا أن تتخيلوا عالما الهدف الأساسي فيه هو الطعام و المأوى, لكنه خال من القصص
    Ortak barınma insanların birbirini tanıdığı ve birbiriyle ilgilendiği maksatlı bir mahalle. TED السكن المشترك هو حي دولي حيث يعرف الأفراد بعضهم ويهتمون ببعضهم البعض.
    Üçüncüsü, kamu sağlığını öğreniyorlar: hastalarının içme suyunu, barınma, sosyal ve ekonomik şartlarını incelemeyi. TED ثالثاً، يتعلمون الصحة العامة: لتقييم مياه الشرب لمرضاهم و كذلك السكن و الظروف الاجتماعية و الإقتصادية.
    Bildiğim kadarıyla barınma ve yemek de dahil herşeyi üstleniyorlar. Open Subtitles وسمحت لنفسي بتسجيل إسمِك حسب معرفتي فأن هذا العمل ...يتضمّن المسكن ،ووجبات طعام وكل شيء إنه عرض رائع
    Neredeyse dörtte üçü, gelirlerinin gıda, su, elektrik ve iyi bir yerde barınma gibi temel ihtiyaçlarını karşılamadığını belirtiyor. TED ما يقرب من ثلاثة أرباع يقولون أن دخلهم لا يغطي الخدمات الأساسية مثل الطعام والماء والكهرباء والسكن اللائق.
    Eğitim, barınma, sağlık, toplum gibi hepimizin önem verdiği şeylerden bahsediyorlardı. TED إنهم يعالجون التعليم، والإسكان والصحة والمجتمع -- الأشياء التي تهمّنا جميعاً.
    - Gıda, barınma ve tıbbi yardım Yakima da mevcut ... Open Subtitles توفر مساعدة من حيث الاغذية, المأوى, والعناية الطبية
    Bu çöldeki neredeyse her bitkiyi kaplayan dikenler birçok hayvan için korunma ve barınma imkanı sağlayabilir. Open Subtitles يُمكن للأشواك التي تُغطي كُلَّ نبتة في هذه الصحراء أن توفِّرَ الحماية و المأوى .للعديد من الحيوانات
    Aynı zamanda tüm Aşağı Dünyalılar'a da barınma önermişti. Open Subtitles كما قدمت المأوى لكل "سكان العالم السفلي"
    Buraya, insanlar üzerindeki etkisi için geldim ve hakları üzerindeki etkisi -- gıda, güvenli su, sağlık, eğitim ve barınma hakları nedeniyle geldim. TED بل كان ذلك بسبب أثر تغير المناخ على الناس، وأثر ذلك على حقوقهم -- حقوقهم في الغذاء والمياه الصالحة للشرب، وفي الصحة والتعليم و المأوى.
    Ve ortak barınma böyle başlıyor: işbirliği içerisinde yaşamak için ortak bir amaç. TED وهذه هي طريقة بداية السكن المشترك: بنية مشتركة للعيش بتعاون.
    Maksat, ortak barınmayı herhangi bir barınma modelinden ayıran tek başına en önemli karakteristiktir. TED والنية هي الصفة الأهم والتي تميز السكن المشترك عن أي نموذج آخر من السكن.
    Krallığa bağlı bütün derebeylerin ona beslenme, barınma, iaşe veyahut herhangi bir şekilde yardımı ve onunla konuşması yasaklanmıştır. Open Subtitles يحظر عليها تزويده بالطعام ، او السكن او اى مصدر للرزق او حتى الحديث معه و لن يمنحه احد المساعدة
    Hane gelirleri, barınma masrafları, satın alma eğilimleri. Open Subtitles دخل الأسرة , وتكاليف السكن , شراء الميول.
    MO: Biz mülkleri onarırken, elli kişilik kilise grubum bir haftalığına barınma ve yiyecek rica etti. TED مورغان أونيل: مجموعتي في الكنيسة و المكونة من 50 شخصا بحاجة الى السكن و الطعام لمدة اسبوع حتى ننتهي من إصلاح الممتلكات.
    Şu anda barınma ve yemek paramız var. Open Subtitles أموالنا محصورة في المسكن والمأكل حاليا
    Yeme, barınma gibi diyelim. Open Subtitles الغذاء، المسكن وغيرها
    Yiyecek, barınma, seks. Open Subtitles المأكل و المسكن و الجنس
    Bir süredir hakkında bahsetmekte olduğumuz yerel planlar, mesela istihdam, barınma, eğitim-- Open Subtitles السياسات المحلية التي يمكننا الحديث عنها مؤخرا.. مثل التوظيف والسكن والتعليم
    Seattle'daki Beyaz ve Latin erkek kararsız seçmenler, Cleveland'daki beyaz ve afroamerikan demokratik seçmenler, Dallas'taki beyaz erkek Cumhuriyetçiler, Kuzey Carolina, Hendersonville'deki düşük gelirli beyaz Demokratlar: Hepsinin cevabı şaşırtıcı derecede benzer. Hepsi paralarını, hastaneler ya da sağlık merkezleri yerine, sağlıklı yiyecekler ve güvenli barınma üzerine harcamayı seçtiler. TED الذكور البيض واللاتينيين الناخبين في سياتل والبيض والافارقة الأمريكان في كليفلاند الجمهوريين البيض من الذكور في دالاس وذي الدخل المحدود في شمال كارولينا؛ إجاباتهم كانت متماثلة، جميعهم إتفقوا على انفاق المزيد من الأموال على الغذاء الصحي والإسكان الميسّر ومن ثم على المستشفيات والمراكز الصحية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more