| Kocası para biriktirip Barcelona'ya gitti ve bir bar açtı. | Open Subtitles | وجمع الزوج قدراً من المال وعاد إلى برشلونة ليفتح باراً |
| Ayın 19'una, Barcelona'daki özel bir şirket adına bilet ayırtmış. Bir hafta. | Open Subtitles | قام بالحجز على رحلة لشركة طيران خاصة الى برشلونة يوم التاسع عشر |
| 2 saat içinde Washington'dan Barcelona'ya kalkan Space Blue uçağı var. | Open Subtitles | لذا فإن هناك الأزرق الفضاء مغادرة العاصمة إلى برشلونة في ساعتين. |
| Barcelona'ya gençken gideceğine... söz vermelisin | Open Subtitles | يجب عليك أن تعدنى أن تذهب الى برشلونه بينما أنت لاتزال شاب |
| Barcelona pek uzak değil arabayla yarım saatte orada olursunuz. | Open Subtitles | برشلونة ليس بعيدة بالسيارة نصف ساعة من هنا |
| Sonraları istediğimde ise Barcelona'da bir kabareye vermişti. | Open Subtitles | وعندما سألته عنها ، كان قد أعطاها لملهى في برشلونة |
| Şimdikinin tersine Barcelona'dan Madrid'e. | Open Subtitles | ولكن فى الاتجاه المعاكس من برشلونة إلى مدريد |
| Barcelona'dan ayrıIırken çocuğunu taşıyordum. | Open Subtitles | وحينما غادرت برشلونة كنت أحمل أبنك فى أحشائى |
| En sonunda Barcelona'da oynayacaksın. | Open Subtitles | سَتَكُونُ محظوظ بلعبك كرة قدم داخلية في برشلونة |
| Richter üç hafta önce Barcelona'daydı. | Open Subtitles | قبل ثلاثة أسابيع، ريتشتر كان في برشلونة. |
| Barcelona'da çok güzel restoranlar var. | Open Subtitles | لذا، هناك بعض الجيد جدا مطاعم في برشلونة. |
| Bu doğru olsaydı seni Barcelona'da öldürürdü. | Open Subtitles | إذا ذلك كانت حقيقية، هي قتلتك في برشلونة. |
| Pistte iki uçak var. Barcelona yaklaşıyor. | Open Subtitles | لدينا طائرتين على المدرج برشلونة على وصول |
| Pistte iki uçak var. Barcelona yaklaşıyor. | Open Subtitles | لدينا طائرتين على المدرج برشلونة على وصول |
| Bazen, oradan atladığımı ve senin gibi, Barcelona üzerinden uçtuğumu hayal ediyorum. | Open Subtitles | أتخيّل أحياناً أنني أعبرها وأطير كما تفعل أنت فوق برشلونة |
| Kararda, yargı sürecinin, Barcelona'da değil, davacının ikamet yeri olan Corunna'da başlatılmış olması gerektiği ileri sürüldü. | Open Subtitles | ويقول النص أن العملية القضائية كان يجب أن تبدأ في كورونا حيث يعيش، وليس في برشلونة |
| Bir defasında sahil turu oldu. Ama Barcelona inanılmaz bir yer! | Open Subtitles | لقد ذهبت تجاه الشاطئ مره وبقيت في برشلونه معظم الوقت |
| Gracia, Barcelona'nın en gözde semti. Stadyuma kadar sadece yedi istasyon. | Open Subtitles | اسعد جزء من برشلونه فقط سبع خطوات عن مرمى الاستاذ |
| Bizim göğsümüzde sponsor yok. Barcelona gibiyiz. | Open Subtitles | ليس لدينا معلنين على صدورنا نحن مثل برشلونه |
| "Sonbaharda Milan." Şu anda da Barcelona'da. | Open Subtitles | "ميلان في الخريف" و الآن سوف تذهب إلى برسلونا |
| Barcelona Üniversitesi Matematik Bölümü Başkanı. | Open Subtitles | رئيس قسم الرياضيات في جامعة ببرشلونة |
| Sabah 1'de yemek yemediğimiz için kusurumuza bakma ama Barcelona'da yaşamıyoruz ne yazık ki. | Open Subtitles | المعذره لأننا لانأكل الساعة الواحدة صباحًا ولكننا لا نعيش في (برشلونا). |
| Barcelona'ya gidip, onu yayınlatabilmemiz için bir editör arayacağım. | Open Subtitles | سأذهب لبرشلونة و أبحث عن ناشر , لكي ينشره |
| Barcelona'da çok Amerikalı var. | Open Subtitles | في برشلونلة يوجد الكثير من الأميركيين |