İnsanların nihai ironiyle dolduğu ve umut ya da ilgiyi bariz şekilde reddetiği bir zamandan bahsediyor. | Open Subtitles | اشخاص يحصلون على نهايات ساخرة مع دراسة رفض اعطاء الامل او الاهتمام بشكل واضح |
Sanırım, senden hoşlandığım için suçluyum. bariz şekilde suçluyum. | Open Subtitles | ،أعتقد أنني مذنبة بإعجابي بك مذنبة بشكل واضح |
Erkekler bariz şekilde baskın. | Open Subtitles | الذكور مُسيطرين بشكل واضح |
İlk başta nöbet geçiriyor sandım ama bariz şekilde acı çekiyordu. | Open Subtitles | ظننتها أولاً نوبة مرضية، إلا أنه كان يبدو صاحٍ وفي ألم. |
İlk başta nöbet geçiriyor sandım ama bariz şekilde acı çekiyordu. | Open Subtitles | ظننتها أولاً نوبة مرضية، إلا أنه كان يبدو صاحٍ وفي ألم. |
Oğlum, bariz şekilde suçsuz. | Open Subtitles | ابني بريء بشكل واضح. |