"barker" - Translation from Turkish to Arabic

    • باكر
        
    • بيكر
        
    • باركير
        
    • باركر
        
    Bir apandisit ameliyatı işim var. Bir tane de Bob Barker'dan gelen. Open Subtitles تم إستئصال الزائدة الدودية كما تمت له عملية بوب باكر
    Bir apandisit ameliyatı işim var. Bir tane de Bob Barker'dan gelen. Open Subtitles تم إستئصال الزائدة الدودية كما تمت له عملية بوب باكر
    Barker Pass' ı temizlemiştik eğer kibirli vaizin kızını almamış olsaydın. Open Subtitles كنا سنغطي ممر " باكر " لولا ابنتك المغرورة المتدينة
    Sanıklardan Bay Barker'la bir keresinde bir vesileyle tanışmıştık. Open Subtitles لقد قابلت أحد المتهمين: السيد بيكر في مناسبة إجتماعية من قبل
    Mahkeme, Barker'ın tüm telefon görüşmelerinin kaydını istedi. Open Subtitles لقد طلبوا كشف كل سجلات مكالمات برنارد بيكر: كبير المقتحمين
    Wilke, Annie Barker'ın cumartesi akşamı vereceği partide Guitar Face'e iş ayarlamış. Open Subtitles ويلكي حجز فرقة "قيتار فيس" حتى يعزفوا في حفلة ‫"‬أني باركير" يوم السبت ليلا.
    Evet, Annie Barker'ın yanına gidip... Open Subtitles نعم، لقد ذهبت إلى آني باركير وقلت،
    - Evet, Barker. Ve bu dördü de CIA'in faaliyetlerine katılmışlar. Open Subtitles باركر و الأربعة الآخرون سبق لهم العمل في أنشطة تابعة لل..
    Bana Barker'la konuşmak istediğini söylemeye mi çalışıyorsun? Open Subtitles هل تحاول ان تخبرنى انك تريد الحديث الى " باكر
    Barker gidene dek Salt Lake'de Onbaşı Dolan'ın ailesiyle kalabilirler. Open Subtitles يمكنهم البقاء مع عائلة (دولانز) في "سولت لايك " إلى أن يرحل (لايك باكر).
    Ben de yaptım. Jack Barker artık yok. Open Subtitles و للتو فعلت "جاك باكر" ,تم اقصائه
    Barker Çiftliği'ne birinin gömüldüğüne dair dedikodular vardı. Open Subtitles لقد كانت هناك اشاعات ان هناك جثة مدفونة عند مزرعة بيكر لسنوات
    L-63, Bernard Barker. Open Subtitles المتهم 63 : برنارد بيكر
    - Okulda Bay Barker var. Open Subtitles -لدينا سيد (بيكر) في المدرسة
    Barker, erkek arkadaşının çükü değil o, erken hamle yapma. Open Subtitles باركير) هذا ليس قضيب رفيقك) .الذي تمسكه، لا تبدأ مبكراً
    David, benim Ulusal Kanser Enstitü'sünde bir konuşmaya davet etti. Anna Barker de oradaydı. TED ديفيد حصل لي على دعوة لأعطي محاضرة في معهد السرطان الدولي و آنا باركر كانت هناك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more