"barmene" - Translation from Turkish to Arabic

    • الساقي
        
    • النادل
        
    • عامل البار
        
    • للنادل
        
    • نادل
        
    • ساقٍ
        
    • الساقى
        
    • لساقي
        
    • عاملَ البار
        
    • ساقي الحانة
        
    O halde silahlarımızı barmene verip, oyuna mı başlayacağız, bu kadar mı? Open Subtitles حسنا ، سنسلم مسدساتنا إلى الساقي ونبدأ جميعا بجمع البطاطا أهذا ما تريده ؟
    Hiçbir şey getiremedim çünkü barı kilitlemesi için barmene anahtar verdim... Open Subtitles لأنّني أعطيت ذلك الساقي مفتاحي لإغلاق المحل
    Bir barmene bir arkadaşınızı aradığınızı söyleyin, iki arkadaşınızı bulursunuz: Open Subtitles تخبر النادل أنك تبحث عن صديق وفجأه يصبح لديك صديقان
    O da barmene şikayet etti, ama böyle yapılınca dışarı atılan da o oldu. Open Subtitles حتى شكا للنادل ولكن عندما فعل قام النادل بطرده
    Sadece buzları soğuk tuttuğu için barmene 100 dolar verirdi. Open Subtitles كان يعطى عامل البار 100 دولار لمجرد أنه يبقى مكعبات الثلج باردة
    Tatlım. Bu resmi bir etkinlik. barmene bahşiş vermek zorunda değilsin. Open Subtitles عزيزي , هذا احتفال رسمي لا يجب عليك أن تمنح إكرامية للنادل
    Bize yaptığımız işten dünyanın çoktan vazgeçtiğini söylerken ipuçları bizi Virginia'daki bir barmene götürdü. Open Subtitles ولكن عندما كان يقودها على درب إلى نادل في ولاية فرجينيا ، ويتخلوا عن ، مثلما يفعل العالم قد تخلت عنها.
    barmene göre bir masa ve iki sandalye kırmışlar. Open Subtitles إستناداً إلى الساقي لقد كسرا طاولتين و مقعد نتيجه لهذا
    barmene söylesen de sana taksi çağırsa ya da ben... Open Subtitles لم لا تجعل الساقي يطلب لك سيّارة أجرة أو سـ...
    Telefonundaki fotoğrafları barmene gösteriyor. Open Subtitles إنظر إنها لا تضع خاتم زواج تعرض صور من الهاتف على الساقي
    barmene telefon gelir ve sen paketi A yerinden B yerine mi götürürsün çiçekçide sana C yerinde ödeme yapar Open Subtitles الساقي يتلقي مكالمه تأخذين طرداً من النقطه ألف و توصليها إلى النقطه باء و بائع الزهور يعطيكِ أجركِ؟
    Sırf seni gördüğü için o barmene ateş edişini izledim. Open Subtitles رأيتك أطلقت النار على الساقي لأنه نظر إليك.
    Onu bilgi için barmene yüzlük verirken gördüm. Open Subtitles رأيته يعطي النادل 100 دولار مقابل بعض المعلومات فحسب
    barmene sevgilisi olmayanın ben olduğumu söylemeli. Open Subtitles . حسناً دعي النادل يعرف انه انا التي ليس لديها حبيب
    Sahtekarlık yaparken numaranı barmene bırakmamalıydın. Open Subtitles رُبما لم ينبغي عليك ترك رقمك مع النادل بينما كُنت تُدير خدعتك
    Ben de dedim ki, kahrolası barmene vurmak benim için iyi olmaz. Open Subtitles وقلتُ انه امر خاطىء ان اضرب النادل اللعينِ
    barmene, ödemeyi annenin hesabına yazmasını sorar mısın? Open Subtitles هل يمكنك ان تخبر عامل البار هنا هل هذا جيد ان تحضر المشروبات الي والدتك؟
    Hala, o ısrarcı yakışıklı barmene çılgınca aşık olan hava durumu sunucusuyum. Open Subtitles ما زلت نفس أبله عطلة نهاية الأسبوع فتاة الطقس الذين سقطوا في الحب بجنون مع الثابتة, نادل وسيم.
    Bunu bir daha başka bir barmene yapmayacağından emin olmak istedim. Open Subtitles لقد أردتُ فقط التأكد من أنه.. لن يقوم بتكرار هذا الأمر مع أيّ ساقٍ آخر.
    Yabancı onu indirirdi barmene doğru ilerledi, ödedi ve çıktı. Open Subtitles قتله الغريب ومشى نحو الساقى ودفع ثمن شرابه ورحل
    barmene, özür notunu vermesi ve CD'mi imzalatması için para verdim. Open Subtitles لقد دفعت لساقي الحانة أن يمرر لها الاعتذار و قرص مضغوط لتوقع عليه
    Martinimin çalkalanmasını istesem barmene söylerdim. Open Subtitles إذا أنا أُريدُ هذا المارتيني إهتزَّ، أنا كُنْتُ سَأَسْألُ عاملَ البار ليَعمَلُ هو.
    Veyahut bir şey sana huysuzluk verir çünkü bahar tatilinde bir barmene uyuşturucu vermişsindir. Open Subtitles أو حتى أنها تعطيك، الترهات لأنني، ضربت ساقي الحانة في عـطلة الربيع.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more