| İflas etti. barodan kovuldu. Mafya bağlantılı pisliğin teki. | Open Subtitles | إنه مفلس،لقد تم حذفه من نقابة المحامين إنه شخص متصل بكرة الفساد |
| Seni barodan attırabilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أقوم بشطبكِ من نقابة المحامين. |
| Avukat müvekkil gizliliğini bozmak ise barodan atılmanı gerektirecek bir suçtur. | Open Subtitles | وخرق سرية علاقة المحامي والموكل هي جريمة عقابها الطرد من النقابة |
| Oğlunu kaçırmaya teşebbüsten 1 yıl yattı, barodan ihraç edildi. | Open Subtitles | قضى في السجن عام لسعيه إلى خطف إبنه تم شطبه من نقابة المُحامين |
| barodan ihraç edilecek. Bir daha asla avukatlık yapamayacak. | Open Subtitles | ستُقصى من قائمة المحامين، لن تزاول مهنة المحاماة ثانيةً |
| Bak, barodan kovulmuş olabilirim, ama Keller'ın söylediklerinin çarpıtılarak, sahtekârlıkla adaletin gelmeyeceğini bilecek kadar avukatım. | Open Subtitles | انظُر، ربما أكون منعتُ من المُحاماة لكن لا زالَ فيَ القليل منَ المُحامي لأعرِف أنَ العدالَة لا تتحقَّق بالخِداع |
| - Bu yüzden barodan atılabilirsin... | Open Subtitles | أليس من الممكن أن يتم شطبك من سجل المحامين لقيامك بمثل هذا العمل |
| barodan atılanlar, açığa alınanlar, uyuşturucu kullananlar... | Open Subtitles | الشطب من النقابه , الفصل المؤقت ..المخدّرات. يبدو هذا مثيراًً للحماسة |
| Şimdi düşününce sana barodan aldığım ödülü göstermek istemem biraz saçmaydı. | Open Subtitles | أظن في وقت مضى كنت مجنون قليلاً لاني أردت أن أريك جائزة نقابة المحامين |
| Bunun cezası barodan atılmaktır. | Open Subtitles | تعلم أن العقوبة هي شطبك من نقابة المحامين |
| Eğer barodan atılırsa, bu bizim sicilimize de işlenir mi? | Open Subtitles | إن تم فصلها من نقابة المحامين هل يتم هذا لسجلاتنا أيضا ؟ |
| Bu nedenle hapse girip barodan kovuldum. | Open Subtitles | لذا كنت مسجونا و تم شطبي من نقابة المحامين |
| barodan ihraç edilmesine karşın Gerard, yeraltı suç dünyasındaki en büyük oyuncuların gölge avukatı olarak hareket ediyor... | Open Subtitles | بالرغم من شطبه من نقابة المحامين فهو يعمل كمستشار في الظل لصالح بعض من أعظم اللاعبين في عالم الإجرام |
| Bu yalancı şahitlik. barodan atılabilirdin. Bu çok ileri gitti. | Open Subtitles | لقد تحامل على الشاهد ، يمكن أن يفصل من النقابة لقد تمادى الى حد بعيد |
| Biri görseydi barodan atılırdın, hatta hapse bile girebilirdin. | Open Subtitles | لو رأه أحد, سيتم إقصائك من النقابة أو يتم وضعك في السجن |
| - Beraat etse dahi barodan atılması ve bir daha avukatlık yapamaması büyük bir olasılık. | Open Subtitles | حتى اذا حصل على البراءة هناك فرصة كبيرة ان يتم فصله من النقابة ولن يستطيع ممارسة المحاماة مرة اخرى |
| Bunu yapamaz. Bunun için onu barodan attırabilirim. | Open Subtitles | لايمكنه القيام بذلك، يمكنني شطبه من قائمة المحامين على فعلته. |
| Hâkime söylemezsen, sen de barodan ihraç edilebilirsin. | Open Subtitles | يمكن أن لا تمارسى المحاماة إذا لم تأخذى هذا إلى القاضي |
| Ama değişmeyecek tek şey onun barodan atılması. | Open Subtitles | قَدْ أَكُونُ قادر على الرضا بـ 0 مليون لكن الشيءَ الواحد الذي لَنْ أَتزحزحَ عنه تلغى رخصته لممارسة المحاماة |
| Yine de ben barodan çıkartıldım, | Open Subtitles | على الرغمِ من أني لا يُمكنني مُمارسة المُحاماة |
| Bu amaçla, 45 bin dolarlık hırsızlıkla ilgili olarak yeterli kanıt topladık barodan atılma işleminize garanti gözüyle bakıyoruz. | Open Subtitles | ولهذا , جمعنا أدلة كافية .(تتعلق بسرقة (45 ألف دولار ونظنها تجيز البدء بإجراءت الشطب ." من "جدول المحامين |
| barodan kovulabilirim daha baroya girmeden hem de. | Open Subtitles | يمكن أن أشطب من النقابه قبل حتى أن يتم حجزي |
| O vasiyete dokunduğum için barodan ihraç edilebilirim. | Open Subtitles | ربما يتم شطبي من جدول المحامين لمجرد مس تلك الوصية |