"basın özgürlüğü" - Translation from Turkish to Arabic

• حرية الصحافة
• عن حرية

Burada hiç bir şeye güvenemeyiz, ilk anayasa değişikliği dışında Basın özgürlüğü ve belki de ülkenin geleceği.
لن يؤثر التحقيق إلا في المادة الأولى من الدستور حرية الصحافة و ربما مستقبل تلك الدولة

Basın özgürlüğü yasasından haberin yok mu senin? - Siz Başkansınız, Tanrı aşkına!
هل نسيت أنّ حرية الصحافة يحميها الدستور؟

Yurt dışında muhabirler, Basın özgürlüğü uğruna hayatlarını tehlikeye atıyor ama sen bunun içine ettin!
هناك صحفيون يجازفون بحياتهم من اجل حرية الصحافة وانت تتبول عليها

Basın özgürlüğü sadece özgür insanlara ait olmamalı, değil mi?
حرية الصحافة لا ينبغي ان تكون فقط للاحرار ؟

Basın özgürlüğü vesaire var diye yakınıp durdu.
لقد بدأ بالصراخ والنحيب عن حرية الصحافو وما إلى ذلك

- Ne ifade özgürlüğü, ne Basın özgürlüğü.
لا يوجد لدينا حرية الحديث، ولا حرية الصحافة

Aynı şey İnsan Hakları Beyannamesi ve tüm yasalar ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve temel özgürlükler ve Basın özgürlüğü için de geçerli.
و نفس الشئ مع قانون الحقوق و كل القوانين و الإعلان العالمي لحقوق الإنسان و. الاتفاقيات المتعلقة بحقوق الإنسان والحريات الأساسية و حرية الصحافة

Basın özgürlüğü ve kaynağımızı gizli tutma haklarımızı koruyoruz.
نحن نتمسك بقانون التعديل الأول: حرية الصحافة...

Basın özgürlüğü hakkında bir makalesi vardı.
هناك مقالة كتبها عن حرية الصحافة

Basın özgürlüğü iftira atma hakkı vermez.
حرية الصحافة ليست رخصة للإفتراء

Basın özgürlüğü, karalama serbestliği değildir.
حرية الصحافة ليست رخصة للإفتراء

- Basın özgürlüğü. - Biliyor musun?
ـ إنها حرية الصحافة ـ أتعرفين شيئاً؟

Hem yabancı hem de yerel birçok gazetecinin yaptığı kayda değer, özellikle de Afganistan gibi yerlerde olanları ve bunu asla unutmamamız çok önemli çünkü onların koruduğu şey sadece bizim bilgiye ulaşma hakkımız değil, aynı zamanda demokratik halklar için hayati öneme sahip olan Basın özgürlüğü.
ما يفعله العديد من الصحفيين، الأجانب والمحليين، هو عمل مثير للإعجاب، و خصوصاً في أماكن كأفغانستان، و من المهم ألا ننسى ذلك، لأن ما يقومون بحمايته ليس حقنا في تلقي هذه المعلومات فحسب بل حرية الصحافة أيضاً، و هي مهمة بالنسبة إلى المجتمع الديمقراطي.

Eğer bu mahkeme bir anda müstehcen ve onur kırıcı yayınlara karşı bir vasi misyonu üstlendiyse en azından yayın durdurma kararını Amerika'daki Basın özgürlüğü nosyonunun bir parçası olarak, doğru ve adil bir şekilde kullanmalısınız.
لو وجدت هذه المحكمة لحماية المضمون... لاختفى الدعاوي القضائية او البذائه ولاصبحنا نزيهين وصادقين لتعترف بحكمك لإلغاء مفهوم حرية الصحافة في أمريكا.

- ...akılsız, kafasız bir adamdır. - Basın özgürlüğü işte.
انها حرية الصحافة

General Basın özgürlüğü diye birşey duymadınız mı hiç?
...جنرال ألم تسمع عن حرية الصحافة ؟

Basın özgürlüğü anayasa ile korunan kutsal bir haktır.
حرية الصحافة هي أحد أقدس الحقوق الدستورية (وودورد وبرنستين) (دانيال ألسبرغ) أنا أيضًا أحمي مصادري

Kişisel sorumluluk almalıyız; tüm dünyada toplumsal adalet, çevresel sürdürülebilirlik, devletlerin hesap verme sorumluluğu, insan hakları, Basın özgürlüğü ve özgür internet kullanımı için savaşan bireylerin ve grupların büyüyen ekosistemine katılarak veya en azından aktif destekleyerek.
يجب علينا أن نأخذ مسؤولية شخصية بالانضمام-- أو على الأقل , الدعم بإيجايبة-- المنظومة المتنامية للأفراد والجماعات الذين يقاتلون من أجل عدالة اجتماعية, استدامة بيئية , مساءلة الحكومة, حقوق الإنسان, حرية الصحافة وانترنت مجاني ومفتوح, في جميع أنحاء العالم.

Basın özgürlüğü var kardeşim!
يا! حرية الصحافة والأصدقاء!

Basın özgürlüğü.
حرية الصحافة