Bu muhtemelen galip bir ordu tarafından yapılan elimizdeki ilk basın açıklaması. | TED | هذا على الأرجح أول بيان صحفي حقيقي لجيش منتصر لدينا. |
Kasper, Via Electronics adına bir basın açıklaması hazırladı. | Open Subtitles | كاسبر كتب بيان صحفي لتأخذه لشركتك الجديدة |
En azından başka şeytani projelerin peşinden gitmek için isteğimle istifa ettiğime dair birlikte bir basın açıklaması yapsak? | Open Subtitles | أيمكننا على الأقل وضع بيان صحفي يقول ان يقول انني سأستقيل من منصبي لمتابعة مشاريع الشر الأخرى؟ |
Herkese söylediğin basın açıklaması versiyonu değil. | Open Subtitles | ليست هذا البيان الصحفي المشرق الذي أخبرت الجميع به |
Eşimle birlikte basın açıklaması yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | بلدي أنا وزوجتي تحتاج للحصول على البيان الصحفي بها. - هل نذهب الآن؟ |
Birkaç dakika içinde Belediye Başkanı Belediye binasında basın açıklaması yapacak. | Open Subtitles | سوف يقوم المحافظ بعقد مؤتمر صحفي في مقر المحافظة خلال لحظات |
Bir gencin öldürülmesi suçuyla bağlantısı nedeniyle polis tarafından aranan Darryl Cotton teslim oldu... ve itirafı karşılığında, basın açıklaması yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | داريل كوتون سلّم نفسه للشرطة في وقت سابق فيما يتعلق بجريمة قـتل مراهق في المنطقة و أتـفـقوا على إصدار بـيان علني |
En azından onların yaptıklarına karşı net bir basın açıklaması yapabilir. | Open Subtitles | أقل ما يستطيع فعله هو إصدار بيان واضح ضد ما يفعلونه. |
basın açıklaması yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | أجل, يجب أن نقوم ببيان صحفي " الدكتور كندرا وات المحترفة بعملها" |
Öyleyse bir basın açıklaması hazırlayayım. Başaramazsak diye. | Open Subtitles | سأكتب مسودة بيان صحفي في حال اذا فشلت المفاوضات |
Yapacağınız ilk şey bir basın açıklaması olacak, ki çoktan hazırladım ben. | Open Subtitles | لذا أول طلب عمل إصدار بيان صحفي والذي بالفعل قد كتبته |
- Daha demin terfimi bildiren bir basın açıklaması yayınladım. | Open Subtitles | أنا فقط أصدرتُ بيان صحفي حول إعْلان ترقيتي. |
Gerçek bir doktor sayılmaz ama basın açıklaması yapıyoruz. | Open Subtitles | و لكنّه بيان صحفي فلا يجوز أن تبدو كالخرقاء |
basın açıklaması yapmayalım diyenler. | Open Subtitles | تصويت، كل الموافقين على عدم إصدار بيان صحفي. |
Röportaj yok. Sadece basın açıklaması ve fotoğraf çekimi. | Open Subtitles | ما من محاورات مجرد بيان صحفي وصور تصاحبه |
Bir hastane rotası belirleyip beraber basın açıklaması yapacağız. | Open Subtitles | سنحدد مسار المستشفى، ونضع البيان الصحفي |
Savunma Bakanlığı'nın son basın açıklaması bu. | Open Subtitles | هاهو البيان الصحفي من وزارة الدفاع |
- Selina onayı için basın açıklaması. | Open Subtitles | البيان الصحفي يحتاج لموافقة سيلينا. |
Bu konuyla ilgili zafer kazandın, basın açıklaması yaptın. | Open Subtitles | أنتِ قمتِ بدورة الفوز في هذه، عقدتِ مؤتمر صحفي. |
İşte böyle. Az önce bir basın açıklaması duyurusu yaptı. | Open Subtitles | .إليكم كيف ، لقد دعى للتو إلى مؤتمر صحفي |
Salı günü basın açıklaması yapacak. | Open Subtitles | و سيقيم مؤتمر صحفي يوم الثلاثاء |
Bu konuda bizimle olduğuna dair basın açıklaması yapacak mısın? | Open Subtitles | هل أنت على استعداد لتقديم بيان علني معنا؟ |
Henüz herhangi bir basın açıklaması yapılmadı. | Open Subtitles | من بعد هذا، لن نقوم بتقرير علني |
Ama Warner Bros. basın açıklaması yaptı. | Open Subtitles | -لكن "وارنر بروس " {\pos(192,220)}قام ببيان صحفي |