| basın için bir demeç hazırladım... bu gece gitmeden önce bunu onlara vermeni istiyorum. | Open Subtitles | لقد أعددت بيان للصحافة أريدك أن تعطيه لهم قبل أن تغادر |
| Bunu yapmaya yetkim yok ama.... basın için hazırlanmış çok güzel paketlerimiz var. | Open Subtitles | انا عندي بعض الحقائب الجميلة حقائب خاصة للصحافة |
| Adayları takdim etmek basın için bir şeref ve ayrıcalık. | Open Subtitles | تسهيل تقديم المرشحين شرف وإمتياز للصحافة |
| basın için hazır değil sanırım. | Open Subtitles | .لستُ متأكدة من كونه مستعداً للصحافة بعد |
| basın için gerçekten endişe verici zamanlar. | Open Subtitles | إنها فترة عصيبة بالنسبة للصحافة. |
| - Keşke basın için de öyle olsaydı. | Open Subtitles | أتمني أن يكونَ كافياً للصحافة أجل |
| basın için cesur bir yüzdü. | Open Subtitles | الوجه الشجاع للصحافة |
| basın için harika bir hikâye hazırla. | Open Subtitles | إخترع قصة وهمية للصحافة, |
| Goebbels'in basın için buna ihtiyacı var. | Open Subtitles | غوبلز يحتاجه للصحافة ( غوبلز وزير الدعاية السياسية آنذاك ) |
| basın için mevcut yazıları hazırla Rebecca Ingram'ı soranları bana yönlendir. | Open Subtitles | اجعلي النصوص متاحة للصحافة ولو سأل أحد بخصوص غياب (ريبيكا إنغرام) فحوليهم إليّ |
| Bu basın için. | Open Subtitles | هذه للصحافة. |