| Çünkü bir kaç saat içinde, bilim müzesinde, eski dostum Başbakan, düğmeye basacak ve ne olacak biliyor musun? | Open Subtitles | لأنه في بضعة ساعات في متحف العلم صديقي القديم رئيس الوزراء سيضغط الزر وأنت تعرف ماذا سيحدث؟ |
| Mayınların durumunu kontrol edip ayak basacak bir yer oluşturmak için? ! | Open Subtitles | لقد اختبر وجود لغمٍ أرضي ليُنشأ موطئ قدم؟ |
| Temmuz'da yedisine basacak. | Open Subtitles | -وصلت لِلسَّابعةِ في (تموز-يوليو) الماضي |
| Bu bilgiyi basacak mısınız? | Open Subtitles | وهل ستقومين بنشر هذه المعلومات ؟ |
| Yarın 13'üne basacak. Zamanı geldi. | Open Subtitles | سيبلغ الثالثة عشرة من عمره غداً، لقد حان الوقت |
| Bu da birkaç gün sonra üç yaşına basacak olan Sydney | TED | وهذه سيدني التي ستبلغ عامها الثالث بعد يومين. |
| Yani kutsal yerlerden birine basacak olursan Leviathan seni Irkalla'ya çekecektir. | Open Subtitles | يعني أنك لو وطأت بقدر الخنصر على إحدى القبور المقدسة سيسحبك لوثيان إلى الأسفل عند إيركالا |
| O, Aifidius'u önünde diz çöktürüp sırtına basacak. | Open Subtitles | هل تُفضلين أن تكون رأسه بين ركبتيه ورقبته مطأطأة ؟ |
| Bayraklardan itibaren frene basacak. | Open Subtitles | وعندما يصل لتلك الاعلام هناك سيضغط على المكابح |
| Şimdi sıfırlama tuşuna kim basacak? | Open Subtitles | والآن، من سيضغط على زر الإعادة؟ |
| Eğer en ufak bir bela hissederse boynundaki tasmada bulunan patlayıcıyı ateşleyecek düğmeye basacak. | Open Subtitles | من خارج نطاق قوتك الروحية. إذا شك فى تلميحاَ فقط عن المتاعب, سيضغط على الزر والذى سينشط عبوة ناسفة موجودة فى الطوق الذى حول رقبتك. |
| 1.5 metre boyunca ayak basacak yer yok. Dikkatli ol, tamam mı? | Open Subtitles | لا يجد موطئ قدم لخمسة أقدام لذا كن حذراً |
| Ama yine de o kadar sarptır ki bazı noktalarında ayak basacak yer bulmak neredeyse imkansızdır. | Open Subtitles | لكنها لا تزال مذهلة فى الانحدار ففى كثير من الأماكن تقريبا من المستحيل الحصول على موطئ قدم |
| Ayak basacak yer bulamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا يمكن العثور على موطئ قدم. |
| Temmuz'da yedisine basacak. Yedi... | Open Subtitles | -وصلت لِلسَّابعةِ في (تموز-يوليو) الماضي |
| Yoksa Diario 16 hikayeyi basacak. | Open Subtitles | و إلا دياريو 16 سيقوم بنشر الروايه |
| Yoksa Diario 16 hikayeyi basacak. | Open Subtitles | و إلا دياريو 16 سيقوم بنشر الروايه |
| Haftaya 12'sine basacak. | Open Subtitles | سيبلغ الثانية عشر الاسبوع القادم |
| - Tam bir hafta sonra 8 yaşına basacak. | Open Subtitles | سيبلغ الثامنة خلال هذا الاسبوع |
| Bu yıl doksanına basacak. | Open Subtitles | ستبلغ التسعين هذه السنة |
| Benim de bir kızım var. O da yarın üç yaşına basacak. | Open Subtitles | لدي إبنة ستبلغ الثالثة غداً |
| Bir daha kumarhaneme ayak basacak olursan dışarı yürüyemeyecek halde çıkarsın. | Open Subtitles | إن وطأت قدميك الكازينو خاصتي مجددًا فلن تتمكن من السير للخارِج مجددًا |
| Üzerinize basacak olsam, ölür müsünüz? | Open Subtitles | لنفترض أنني وطأت فوقكم ؟ فهل ستموتان ؟ |
| Aufidius'u önünde diz çöktürüp ayağıyla boynuna basacak! | Open Subtitles | هل تُفضلين أن تكون رأسه بين ركبتيه ورقبته مطأطأة ؟ يا عزيزتى إليكِ الأمر |