O basit bir adam, efendim. Okuma bildiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | إنه رجل بسيط يا سيدي أشك في أنه يستطيع القراءة |
basit bir adam olduğumun farkındayım ama açıklamaya çalış. | Open Subtitles | أعرف بأنني رجل بسيط لكنني أسعى للحصول على تفسير. |
Ve çok basit bir adam, gezegenler arası uyuşturucu kaçakçılığının karmaşık dünyasına girdi. | Open Subtitles | و حتى رجل بسيط ادخل تعقيدا عالم تهريب المخدرات بين الكواكب |
Çok basit bir adam. | Open Subtitles | ،إنه رجل بسيط صديقه عبارة عن ريش ومنقار |
Şansımıza, basit bir adam. | Open Subtitles | لحسن حظكما انه رجل بسيط |
Abraham basit tutkuları olan basit bir adam. | Open Subtitles | أبراهام) رجل بسيط مع طموحات بسيطة) |
Biliyorsunuz, Antonio basit bir adam. İyi İngilizce bilmiyor. | Open Subtitles | أنت تعرف (أنطونيو) رجل بسيط |
basit bir adam. | Open Subtitles | رجل بسيط |