Onu en iyi şekilde tamamlayabilmek adına büyük baskı altındaydım. | Open Subtitles | كنت تحت ضغط كثير لأُنهي كتابي, وأجعله جيدًا. |
Onu bozdum bunun için derinden özür dilerim ama büyük baskı altındaydım. | Open Subtitles | كسرت ذلك، ومن أجل ذلك أنا آسف عميق، لكنني كنت تحت ضغط كبير. |
İlk seferki sekiz şarkıyı yazarken çok baskı altındaydım. | Open Subtitles | لقد كنت فقط تحت ضغط كبير لكتابه الثماني أغاني الاولى |
baskı altındaydım. | Open Subtitles | لقد كنت تحت الضغط |
baskı altındaydım. | Open Subtitles | لقد كنت تحت الضغط |
Çok büyük baskı altındaydım. | Open Subtitles | هذا يضعني تحت ضغطٍ هائلٍ. |
- Çok baskı altındaydım. - Biliyorum. | Open Subtitles | كنتُ تحت ضغطٍ كبير. |
Rusya'da yasak olduklarının farkındaydım ama takımımın, en iyi performansı sergilemesini sağlamak için baskı altındaydım. | Open Subtitles | كنت على علم حقيقي بأن ذلك كان غير قانوني في روسيا لكني كنت تحت ضغط لأتأكد أننا كنا نقوم بالتمثيل على أعلى المستويات |
Onu yeniden atatmak için büyük bir baskı altındaydım. | Open Subtitles | كنتُ تحت ضغط كبير لتغير مكان عمله. |
baskı altındaydım. | Open Subtitles | لقد كنت تحت ضغط شديد |
Charlotte'u yarattığım zaman Leda'ya devam etmek için büyük baskı altındaydım. | Open Subtitles | عندما صنعت (شارلوت) كنت تحت ضغط هائل لمواصلة مشروع (ليدا) |
baskı altındaydım. | Open Subtitles | كُنت تحت ضغط. |
Ben... bir... dava üzerindeydim, baskı altındaydım. | Open Subtitles | لقد كنت... مشغولا بقضية، تحت الضغط |
- baskı altındaydım diyordun... | Open Subtitles | ... قلتَ أنك كنتَ تحت الضغط |