Sen, müvekkilimi soruşturmaya başladığında bu ailenin karşı karşıya kalacağı baskıdan endişe ediyorum. | Open Subtitles | أنا قلق حول أن تؤثر تلك الضغوط التى تمارسها بمقاضاة موكلى على العائلة |
Sadece ailemin üzerindeki baskıdan dolayı bu yarıştan çekiliyorum. | Open Subtitles | ببساطة انا اغادر هذا السباق بسبب الضغوط على عائلتي |
Her yıl baskıdan kaçan binlerce mülteciyi kabul ediyoruz. | Open Subtitles | كلّ سنة نأخذ الاف اللاجئين الذين يهربون من القمع |
Bölüyorsun aslında ama içinde bulunduğum bürokratik baskıdan beni uzak tutan sevindirici ve göz alıcı bir rahatlık kaynağısın | Open Subtitles | كلا، على الأطلاق أنتِ مرحب بكِ لإنهاء القمع البيروقراطي الذي نعانيه هنا |
"Bir arkadaş sorunumun cinsel baskıdan kaynaklandığını söyledi." | Open Subtitles | قالت لى إحى صديقاتى أن هذا بسبب الكبت الجنسى |
Bir arkadaş sorunumun cinsel baskıdan kaynaklandığını söyledi." | Open Subtitles | قالت لى إحى صديقاتى أن هذا بسبب الكبت الجنسى |
Sanırım baskıdan bir 250.000 daha ödedim. | Open Subtitles | اعتقد أنى تبرعت لهم ب250,000 دولار أُخرى تحت الضغط. |
Fotoğraflar baskıdan çıkınca Gringo'ya parasını ödeyeceğim. | Open Subtitles | سأدفع للخواجة مقابل الصور، بمجرد أن تسلمهم إلى المطبعة. |
En önemli kanunlarımızdan bazıları kadınlarımızı baskıdan korumak için çıkarıldı. | Open Subtitles | صدر عدد قليل من القوانين الرئيسية لدينا لحماية نساءَنا من القمع |
Binlerce Rus yüzyıllar süren siyasal ve ruhsal baskıdan kendini kurtarıyor. | Open Subtitles | الآلاف من المواطنين الروس العاديين... ... يقفون في وجة قرون من القمع السياسي والروحي. |
baskıdan kurtulmuş bir şekilde asalet ve demokrasi istiyoruz. | Open Subtitles | متحررين من القمع حق كرامة وديموقراطية |
Geceleri üstümde oluşturdukları baskıdan ötürü titreme sorunu yaşıyorum. | Open Subtitles | أنا عندي رجفة من الكبت هم يعكرو مزاجي في الليل |
Delilik baskıdan ezildiğimiz için bize gülüyor | Open Subtitles | ضحكات الجنون تعلو * * بينما نكون تحت الضغط |
Genovese pozisyonu için çabalarken Frank Costello, üzerindeki baskıdan bunalıma girdi. | Open Subtitles | جنوفيس) يعد العدة لتحركاته) فرانك كوستيلو) بدأ يصبح تحت الضغط) |
- Ah, o baskıdan parçalanmak üzere. | Open Subtitles | -إنه ينهار تحت الضغط. |
-Dün baskıdan aldım. Renkler iyi. | Open Subtitles | انظر اليها لقد أحضرتها من المطبعة أمس |
Acele işimizi baskıdan aldım. Buyur. | Open Subtitles | اتيت من المطبعة |
- Taze taze, baskıdan yeni çıktı. | Open Subtitles | -أتت لتوها من المطبعة |