Hâlâ bastırıyor. Bir şahidi olabilir. | Open Subtitles | نعم , إنه يضغط على هذا , قد يستطيع إحضار شاهد فى القضية |
Dağ sıralarını, volkanları ve göllerin üzerini kaplıyor ve kimi yerlerde ağırlığı karayı deniz seviyesinden aşağı bastırıyor. | Open Subtitles | هذا أكثر من ارتفاع الجبال والبراكين و عمق البحيرات و في بعض المنطق فإن وزنه يضغط على الأرض بأسفله لعمق أكبر من مستوي البحر |
Eh , ben alay doktorlar var ve , bilirsin , Bütün gün bana bastırıyor , bu yüzden ... | Open Subtitles | حسناً, الطبيب ينكزني ... و تعلمين, يضغط عليّ دائماً |
Bilmiyorum, çünkü sana attıkları kahkahalar onu bastırıyor. | Open Subtitles | لن أعلم لأن صوتهم ضحكهم عليك يغطي على كل شي ! |
Bu koza chakrayı emmeyi bastırıyor mu? | Open Subtitles | ألدى تلك الشرنقة القدرة على قمع سحب التشاكرا؟ |
Gözlerini kapatıyorsun ve biri başparmağını göğüs kafesinin altına, karındaki sinirlerin birleştiği yere bastırıyor ve üst gövden yarı felçli hale geliyor. | Open Subtitles | يمكنك إغلاق عينيك وشخص يضع الإبهام تحت عظم الصدر في الضفيرة الشمسية، شبه يشل الجذع العلوي كله. |
Soruşturma şubesi, vurulma olayının raporu için bastırıyor. | Open Subtitles | الـ(آي. أيه) يضغط عليّ بشأن تقريري عن إطلاق النار |
Rob ertelemeyi başardı ama bir cevap almak için bastırıyor. | Open Subtitles | (روب) خطّط للمماطلة لكنه يضغط للحصول على إجابة |
Jax değişim için bastırıyor. | Open Subtitles | يضغط " جاكس " لأجل التغيير |
Paul'un horlama sesini bastırıyor. | Open Subtitles | عندما يشخر (بول), فعلاً صوت شخيره يغطي على صوت المطر |
Müzik diğer sesleri bastırıyor ve... | Open Subtitles | صوت الموسيقى يغطي على صوتٍ آخر... . |
İyi kalpli bir çocuk. Bir başkasının hatırı için kendi öfkesini bastırıyor. | Open Subtitles | "إنّه فتى طيّب، فهو قادرٌ على قمع غضبه من أجل سلامة شخص آخر" |
Gözlerini kapatıyorsun ve biri başparmağını göğüs kafesinin altına, karındaki sinirlerin birleştiği yere bastırıyor ve üst gövden yarı felçli hale geliyor. | Open Subtitles | يمكنك إغلاق عينيك، ويضع شخص أصابعهم تحت عظم الصدر، في الضفيرة الشمسية، ذلك شبه يشل الجذع كله. |