| Eğer Tulsa'dan yeni döndüysen, Bavulun nasıl burada olabilir? | Open Subtitles | إذا عادت للتو من تولسا، كيف حقيبتك ضربت أنت هنا؟ |
| Yalnız gitmeni istemiyorum. Bavulun onda. | Open Subtitles | لا اريدك ان تكون بمفردك انها لديها حقيبتك |
| Hank Quinlan ile uğraşacağımızı anlamıştım. Bavulun hazır mı? | Open Subtitles | حسناً ، يبدو أننا ينتعامل مع " هانك كوينلان " ، هل فرغت من حزم أمتعتك ؟ |
| Bavulun burada ne işi var? | Open Subtitles | ما الذي تفعله هذه الأمتعة هنا؟ تخلّصوا منها، إنّنا نحتاج مُتّسعاً أكبر. |
| Bavulun içine sıkıştırılmış ceset, kan ve doku seni açığa çıkaracak. | Open Subtitles | مثلما سحقت الجثة داخل الحقيبه ,الدم الانسجه قد يكون تدفق خارجها |
| Adli tabibe göre, MaryJane ve Madison ölene kadar dövülüp boğulduktan sonra ağırlıklarla birlikte iki Bavulun içerisine koyulup buraya bırakmışlar. | Open Subtitles | وفقاً للطبيب الشرعي ماري جين و ماديسون تم ضربهم وخنقهم حتى الموت و ثم وضعوا في حقيبتين |
| Bu senin Bavulun. | Open Subtitles | هذه هي حقيبتك ، أليس كذلك؟ |
| Anahtarlar bir işe yaramıyor. Bu senin Bavulun değil şaşkın. | Open Subtitles | ليست حقيبتك ياغبية |
| Hey, Bavulun. Her şey yerinde mi? | Open Subtitles | راجع محتويات حقيبتك |
| Pekâlâ, Diane. Her şey hazır. Bavulun kapının önünde. | Open Subtitles | كل شيء جاهز يا (ديان)، حقيبتك عند الباب. |
| Bavulun mu o? | Open Subtitles | هل تلك حقيبتك ؟ |
| Bavulun nerede? | Open Subtitles | اين هي حقيبتك ؟ |
| Günaydın. Bavulun hakkında haber geldi. | Open Subtitles | صباح الخير , لدينا أخبار حول أمتعتك |
| Gidiyor musun? Bavulun epey ağır görünüyor. | Open Subtitles | أمتعتك تبدو ثقيلة |
| Bavulun nerede? | Open Subtitles | أين أمتعتك ؟ |
| Bavulun kendine ait planları vardır. | Open Subtitles | الأمتعة لديه خطط خاصة به |
| Bavulun. | Open Subtitles | الأمتعة. |
| Çok fazla Bavulun varmış. | Open Subtitles | ) -لديكَ الكثير من الأمتعة . |
| Çok kolay. Bavulun kapağıüını açtıklarında öyle bağırdım: Merhaba! | Open Subtitles | ذلك سهل , عندما فتحوا الحقيبه قلت مرحبا انا ليندسي لوهان |
| Günün sonunda, kimin bir Bavulun içinde uyuduğunu anlarsın. | Open Subtitles | في نهاية اليوم أنت تعرف من ينام في الحقيبه |
| Adli tabibe göre MaryJane ve Madison ölesiye dövülüp boğulduktan sonra ağırlıklarla birlikte iki Bavulun içerisine koyulup buradan bırakılmışlar. | Open Subtitles | وفقاً للطبيب الشرعي, (ماري جين و ماديسون) تم ضربهم وخنقهم حتى الموت و ثم وضعوا في حقيبتين |