Diyordum ki, ertesi günü bana iş teklif ettiniz, Bay Canning, ...bu ilerlemelerde sürekli yardım etmenin karşılığı olarak. | Open Subtitles | كنتُ أقول قبل بضعة أيام أنت عرضتَ عليّ وظيفة يا سيد كاننغ مقابل مساعدتي المستمرة لك خلال هذه الإجراءات |
Yoksa gıyabında mahkemeye itaatsizlik mi etmek istersiniz? Bu kanıtlar ışığında Bay Canning, davacı lehinde karar veriyorum. | Open Subtitles | أم أنك تريد أن تحكم عليك غيابيًا بسبب عصيانك لأمر المحكمة؟ بعد النظر في هذه الأدلة يا سيد كاننغ |
Kredi verenin kendi savunmasını sunmasını istiyorum. Bay Canning. | Open Subtitles | وأود أن يعرض الدائن حجته بنفسه سيد كاننغ |
Bu yüzden Kim Palmieri aradaki farkı kapatacak, Bay Canning... | Open Subtitles | ولهذا ستقوم كيم بالميري بتعويض هذا النقص شخصياً سيد كانينغ. |
Hâlâ burada olduğunuzu bilmiyordum, Bay Canning. | Open Subtitles | لكنني لم أدرك أنك ما تزال هنا سيد كانينغ. |
Bu sabah, Bay Canning'in telefon görüşmesini duyacak kadar yakın mıydınız? | Open Subtitles | وهذا الصباح، هل كنتِ قريب بما يكفي لسماع محادثة السيد كاننغ الهاتفية؟ نعم. |
O halde Bay Canning'in Chicago'daki ortaklarına yapılan bir arama olmadı. | Open Subtitles | إذًا لم تكن هناك مكالمات لشركاء السيد كاننغ في شيكاغو؟ |
Bay Canning Başbakan olduğundan beri oraya davet edilmemiştim! Deborah oraya gitmemi onaylamazdı! | Open Subtitles | لأنه لم تتم دعوتي منذ كان السيد كانينغ رئيساً للوزراء ديبرا ستمقت ذهابي هنالك |
- O zaman, ne yazık ki Bay Canning, sizi reddetmek durumundayım. | Open Subtitles | إذًا للأسف يا سيد كاننغ أنا أرفض اعتراضك- سيد نوردكويست- |
Ortada dolap filan yok Bay Canning. | Open Subtitles | لا توجد أية مكائد يا سيد كاننغ |
..ama Chumhum'un LGC gibi ulusal bir şirketin kaynaklarına ihtiyacı var. Bay Canning... | Open Subtitles | لكن تشام هام تحتاج إلى موارد شركة ممتدة على مستوى البلد مثل شركتنا سيد كاننغ... |
Nelerin üstesinden gelebileceğinizi biliyoruz Bay Canning. Teşekkür etmek istedik. | Open Subtitles | نحن نعرف ما تخفيه يا سيد كاننغ ونودأن... |
- Merhaba Bay Canning. | Open Subtitles | أهلاً يا سيد كاننغ |
Kameranız açık kalmış Bay Canning. | Open Subtitles | كاميرتكم مفتوحة يا سيد كاننغ |
Beni çok şaşırttınız Bay Canning. | Open Subtitles | أنا مبهورة بك يا سيد كاننغ |
Uyumlu olduğumuzu sanmıyorum, Bay Canning. | Open Subtitles | لا اعتقد أننا ننسجم مع بعضنا جيداً سيد كانينغ. |
- ...diye düşünüyorum, Bay Canning. | Open Subtitles | حتى يحين دورك في استجواب الشاهدة سيد كانينغ. |
Bay Canning, sıranız gelecek. | Open Subtitles | لا لا لا سيد كانينغ سوف يحين دورك. |
Bay Canning, sizinle başlayalım. | Open Subtitles | جيد. سيد كانينغ. |
Sayın Yargıç, Bay Canning bunu iki gündür söyleyip duruyor. | Open Subtitles | سيدتي، إن السيد كاننغ يقول هذا منذ يومين |
Bay Canning ile anlaşabilmek için haftalardır uğraşıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحاول منذ أسابيع أن نتفاوض مع السيد كاننغ |
Sayın Yargıç, Bay Canning'in canlanmamıza sevinmesi gerekiyor. | Open Subtitles | سيدي القاضي، يجب أن يسعد السيد كاننغ بنهضتنا من الكبوة |
Bay Canning'den önceki avukat, Bay Stern delil listemizi kabul etti. | Open Subtitles | لقد قام السيد ستيرن المحامي الذي سبق السيد كانينغ بالتوقيع والموافقة على لائحة الأدلة الخاصة بنا. |