Sabırsızlıkla beklediğim zevkle yapacağım başka bir şey yok, bay Grady. | Open Subtitles | لا يوجد شئ أتطلع اليه مع عظيم سرورى يا مستر جرادى |
İnandırmak için bir fırsat daha verin, bay Grady. | Open Subtitles | فقط إعطنى فرصه إضافيه لأثبت ذلك مستر جرادى |
bay Grady daha önce sizi gördüm mü? | Open Subtitles | مستر جرادى ألم أراك، فى مكان ما من قبل؟ |
İşin aslı, bay Grady, bunu Talon'da kasanın yanında bulduk. | Open Subtitles | في الواقع سيد غرايدي وجدنا هذه بقرب الصندوق في حانة التالون وهي لكيفن ونريد محادثته |
bay Grady, başınız sağ olsun. | Open Subtitles | سيد غرايدي أنا آسف |
bay Grady Miller denen adam tavuk çorbasının içinde boğuldu. | Open Subtitles | نعم, حاله واحده السيد غريتن ميلير غرق في صحن شوربة دجاج.. |
bay Grady Miller denen adam tavuk çorbasının içinde boğuldu. | Open Subtitles | نعم, حاله واحده السيد غريتن ميلير غرق في صحن شوربة دجاج.. |
bay Grady burada önceden bekçi miydiniz? | Open Subtitles | مستر جرادى ألم تكن من قبل، المشرف هنا؟ |
Hatırlatmaya gerek yok, bay Grady. | Open Subtitles | لا داعى لإثارة الموضوع يا مستر جرادى |
Ben dinliyorum, bay Grady, benim umrumda. | Open Subtitles | أنا أستمع مستر جرادى أنا سأهتم |
bay Grady burada bekçilik yaptınız. | Open Subtitles | مستر جرادى أنت كنت المشرف هنا |