Daniel Bay Takeda'yı kendi safına çektiğinde herkesin katılımı olan bir yaklaşım önerdi. | Open Subtitles | عندما أحضر دانييل السيد تاكيدا للشركة طلب مقابلة شخصيه |
Fakat Bay Takeda görmem gereken biri olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | ومع ذلك السيد تاكيدا اخبرني عن شخص يجب أن اراه |
Güzel. O zaman bu akşam benimle Bay Takeda ile olan yemeğe katılman sorun olmaz. | Open Subtitles | إذن آمل ألا تمانعي مرافقتي إلى العشاء الليلة مع السيد (تاكيدا) |
Daniel bu akşam Bay Takeda'nın yatırım yapmasını sağlamış. | Open Subtitles | استطاع (دانيال) إقناع السيد (تاكيدا) بالاستثمار البارحة |
Eğer işler yolunda giderse gelecek haftanın sonuna kadar Bay Takeda'ya tavsiyemi göndereceğim. | Open Subtitles | إذا ما الأشياء إستمرت على هذا المنوال سوف أبعث بتوصيتي إلى السيد (تاكيدا). في نهاية الأسبوع. |
Bay Takeda'nın vekili. | Open Subtitles | مندوب السيد تاكيدا |
Aiden Bay Takeda'nın vekili. | Open Subtitles | ايدن هو مندوب السيد تاكيدا |
Bay Takeda senden oldukça etkilenmişti. | Open Subtitles | كان السيد (تاكيدا) معجباً بك بشدة |
Bay Takeda senin hakkında çok iyi şeyler söyledi. | Open Subtitles | لم يذكرك السيد (تاكيدا) إلا بالخير |