Siz malvarlığımıza el koyduğunuzdan bu yana Bayan Hewes, günde iki kutu ton balığı ile yaşıyorum. | Open Subtitles | انا اعيش على التونا سيدة هيوز علبتين يوميا منذ ان صادرت ممتلكاتنا |
Bayan Hewes, babam ve ben çok yakındık. | Open Subtitles | سيدة هيوز انا ووالدي كنا قريبين جدا من بعض |
Bayan Hewes kusura bakmayın ama bir ilerleme kaydettiğiniz yok. | Open Subtitles | سيدة هيوز ، هذا ليس أمرًا شخصيًا ، ولكنكم لم تقوموا باكمال واجبكم |
Ne tür bilgi? Babam hapse girdiğinde Bayan Hewes, duvara çarpacaksınız. | Open Subtitles | بمجرد ان يلقى والدي بالسجن ، سيدة هيوز لن تستطيعي وقتها العثور على اية معلومات |
Bir ailem var Bayan Hewes ve onları kaybedeceğim. | Open Subtitles | لدي عائلة سيدة هيوز ، وسأخسرهم لست هنا لعقد صفقات |
Bayan Hewes, kendinizi aptal durumunu düşürüyorsunuz. | Open Subtitles | سيدة هيوز ، أنتِ تجعلين من نفسك حمقاء الآن |
Bayan Hewes, bir numaralı toplantı odasındaki brifing için hazırız. | Open Subtitles | سيدة (هيوز) نحن مستعدون لكلمتك فى غرفة الاجتماعات رقم واحد |
Hayır, Bayan Hewes'u Frobisher davasından çok daha uzun süredir soruşturuyoruz. | Open Subtitles | (كلا، كنا نتحري سيدة (هيوز (منذ فترة طويلة قبل قضية (فروبشر |
Bay Nye sizin Bayan Hewes'u alaşağı etmek için kendinizce sebepleriniz olabileceğini söyledi. | Open Subtitles | (الآن، يخبرنا السيد (ناي أنه ربما تكون لديكِ أسبابكِ (للقضاء على سيدة (هيوز |
Gelecekte Bayan Hewes, böyle bir taleple gelirken daha aklıselim davranın. | Open Subtitles | في المستقبل سيدة (هيوز)، إلتزمي بالسريّة التامّة حينما تقدّمين طلباً كهذا |
Sizi beklettiğim için üzgünüm Bayan Hewes, ama... | Open Subtitles | آسف لجعلك تنتظرين سيدة هيوز ، ولكن |
Neler oluyor? Bayan Hewes bir ceset bulduk. | Open Subtitles | حسنا ، سيدة هيوز لقد وجدنا جثة |
Bu görüşmenin şartları konusunda anlaşmaya varmıştık Bayan Hewes. | Open Subtitles | وافقنا على المقابلة بحدود سيدة هيوز |
Bayan Hewes, bugünkü görüşmemizi kaçırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | سيدة (هيوز) أنا أسفة لتخلّفى عن المقابلة الليلة |
Bayan Hewes, burada bir sürü sıfır var. | Open Subtitles | -100مليون سيدة (هيوز)، هذا رقم اصفار كثيرة |
Bayan Hewes, yüzde hesabıyla çalışıyorsunuz, doğru mu? Doğru. | Open Subtitles | سيدة (هيوز) لقد حسبتى النسبة، أليس كذلك؟ |
Kusura bakmayın, Bayan Hewes ben bu işi burada bitirelim diyorum. | Open Subtitles | مع كامل احترامى، سيدة (هيوز), أرى أن ننهى تلك المسألة هنا والان |
Bayan Hewes, Marshall Phillips sizle görüşmek için geldi. | Open Subtitles | ،(سيدة (هيوز مارشال فيليبس) هنا لرؤيتكِ) |
Bayan Hewes, bu şahidin Frobisher'ın suçunu ispatlayacağını düşünüyor. | Open Subtitles | سيدة (هيوز) تعتقد ان هذا الشاهد من الممكن أن يثبت أن (فوربشر) مذنب |
Bayan Hewes, yemin ederim sakladığım tek şey buydu. Geri kalan her şeyi oraya yazdım. | Open Subtitles | سيدة (هيوز)، أقسم أن هذا هو الشئ الوحيد الذى تجاهلت ذكره، كل شئ آخر ستجديه هنا |