"baygınlık" - Translation from Turkish to Arabic

• إغماء
• فقدت وعيي
• اغماء
• أغمي

Aptallaşma sevgilim. Sık sık baygınlık nöbetleri geçiriyorum, biliyorsun.
لا تكن سخيفاً ، كثيراً ما تعرضت لنوبات إغماء

Giacometti'ye bir keresinde araba çarpmış, berrak bir baygınlık içinde oluğunu anımsamış... ani bir neşeyle sonunda ona bir şey olmakta olduğunu ayrımsamış.
جياكوميتتي قد صدم من قبل سيارة في يوم ما و قد استطاع أن يتذكر أنه هوى إلى إغماء شفاف انتعاش مفاجئ

Eğer çok yersen yeni miden bunu kaldırmaz, şiddetli hastalanırsın-- baygınlık,terleme,ishal kusma,sallantı
إن أكلتِ بزيادة أو أكلتِ شيئاً لا تستطيع معدتكِ تحمّله، ربماتصبحينمريضةللغاية.. ارتعاشات، تقيؤ، تعرّق، إسهال، إغماء

Hiçbir şey hatırlamadığımı bilmeni isterim ve tamamen baygınlık geçirmiştim...
أريد أخبارك بأني لا أتذكر كل شيء ...وأنتي فقط فقدت وعيي تماماً

Bir şey dışında... Caroline baygınlık geçirmeye başlamıştı.
عدا شئ واحد , كارولين بدأت تنتابها حالات اغماء

Bunun benimle alakası yok, ofiste baygınlık geçiren ben değilim, sana ne diyorsam onu yap.
هذا ليس حولي, لست أنا من أغمي عليّ في العمل فقط, افعلي ما أقوله لك

baygınlık, baş dönmesi oldu mu daha önce?
هل حدث لكي إغماء, دوار في السابق؟

Bir baygınlık nöbeti. Düğününü ertelemiş.
نوبة إغماء .قامت بتأجيل زفافها

baygınlık geçirmiş olasılığıda var.
ربما ما يكفي ليسبب إغماء

Aman Tanrım, Aman Tanrım. Eş zamanlı bir baygınlık geçiriyoruz.
لا إلهي نحن في إغماء متوالي

baygınlık yani baygınlık.
إنها تعني إغماء، إغماء

Bilincini kaybetme konusunda ise bence Charles'da stres kaynaklı baygınlık dediğimiz şey görüldü.
بقدر ما يفقد الوعي، فأفضل توقعاتي هي أن (تشارلز) يعاني ما نطلق عليه "إغماء جراء التوتر".

Chloe şey... iki kez baygınlık geçirdi.
-كلوي حدث لها.. حالتي إغماء.

Sokakta baygınlık geçirdim.
لقد فقدت وعيي في الطريق.

baygınlık geçirdiğimi sanıyorsun.
أعتقدتَ بأني فقدت وعيي.

Yani ritim bozukluğu, baygınlık ve kas titremesi.
اذن لا نظمية القلب اغماء ارتعاش بالعضلات

Adamlarımdan biri kadın gibi baygınlık geçirdi ve kalabalığın içinden bir kahkaha patladı.
أحد رجالي أغمي عليه كالنساء وانفجر الحاضرون بالضحك

Ama kısa bir baygınlık geçirdim. Uyandığımda o yoktu.
لكن أغمي علي لوهلة لكن عندما استيقظت، كان قد رحل