"bayramı'" - Translation from Turkish to Arabic

• في عيد
• أعياد
• القدّيسين
• في ليلة عيد
• للهالوين
• عشية عيد
• الهالووين و

Venom'u ilk duyduğumda bana hiç de Cadılar Bayramı'nı çağrıştırmamıştı.
عند سماع هذه الفرقة، والسم، وفكرت في عيد جميع القديسين،

Hey, baba, tahmin et Cadılar Bayramı'na kim olarak gidiyorum?
مرحبا، أبي خمن من سأذهب إليه في عيد القديسين ؟

Tet Bayramı, 4 Temmuz, Noel ve Yılbaşı'nın toplamı gibi.
إن أعياد التيت هي مثل احتفالات الرابع من يوليو و الميلاد و رأس السنة مجتمعة

Çocuklar, size tüm büyük tatillerdeki hikayeleri anlattım Noel Cadılar Bayramı Şükran Günü...
أبنائي،أخبرتكم قصصاً عن جميع الأعياد الكبيرة أعياد الميلاد عيد القديسين

Hadi cadılar Bayramı kostümü almaya gidelim büyüyü sonra takarız.
دعينا نذهب لشراء أزياء عيد القدّيسين ثم نعبأ بالسحر لاحقًا.

Yıllar sonra bir Cadılar Bayramı gecesi birkaç genç eve geldi.
وبعد ذلك، بعد سنوات في ليلة عيد القديسن قدم بعض المراهقين إلى المنزل

Nihayet balkabağı cadılar Bayramı dışında da işe yarar bir yerde kullanılabilecek.
حسناً، وأخيراً اليقطينة فعلت شيئاً بالإضافة للهالوين

Cadılar Bayramı muzipliğiydi bu. Böyle şeyleri her zaman çocuklar yapar.
لقد كانت مزحة عشية عيد القديسين فدائماً يرتكب الأطفال أفعالاً كهذه

Fırsat. Ve Cadılar Bayramı'nda Joker olmuştu.
و تنكر كالجوكر في الهالووين و هذا هو الدافع

K.ltak hayatının aşkını ve bir kaç arkadaşını Cadılar Bayramı'nda yemeğe çağırmış.
تلك العاهرة دعت الى هنا عشيقها وبعض اصدقائها للعشاء في عيد القدسين

Cadılar Bayramında buradayız. Çünkü bilirsin Cadılar Bayramı'nın kendisi benim.
سوف نكون هنا في عيد الهالووين بالطبع, لأن الهالووين ملكي

Önümüzdeki Cadılar Bayramı'nda farklı bir kostüm giymeye ne dersin?
ما رأيك لو تجربي في عيد هالووين القادم زيا مختلفا؟

Çünkü yapmazsan, onun yüzünü keseceğim ve Cadılar Bayramı'nda giyeceğim.
لأنك إن لم تحضره، سأسلخ وجهها وأرتديه في عيد القديسين.

Bu gece Cadılar Bayramı olsa bile bana bu numarayı yutturamazsınız.
انت لن تسحب هذا الشي علي , حتى لو كانت في عيد القديسين

Fakat bazılarımız için Cadı'lar Bayramı eğlenceden çok hüzündür.
ولكن بالنسبة لبعضنا فكل أعياد الهالووين بها مرار أكثر من التسلية

Cadılar Bayramı'nda üç yıl üst üste Kriss Kross gibi giyindim. - Zavallı çocuk.
لقد لبست لباسهم لمدة ثلاثة سنوات متتالية خلال أعياد الهلوين

Seni sadece, bu seneki Hamursuz Bayramı'nın akıllarda yer edeceği konusunda temin edebilirim.
كل ما أستطيع أن أعدك به هو أن هذا سيكون أكثر أعياد الفصح اليهودية تميزاً على الإطلاق

Cadılar Bayramı partisinin ilk randevu için uygun olmadığını düşündüm sadece.
لكنّي لم أعتقد أن حفل لعيد القدّيسين مناسب لتمضية أوَّل مواعدة.

Doğru, Cadılar Bayramı'ydı. Gerçekten çok komikti.
نعم ذلك صحيح، كان عيد القدّيسين كان مضحك جداً

Her Cadılar Bayramı'nda ağaçlara iç çamaşırları asılıyor.
في كُلّ عيد القدّيسين الأشجار مُمْلُوئة بالملابس الداخلية

Cadılar Bayramı'nda mezarlıktan geçen bir çocuk kadar korktum.
خِفتُ كطفل في ليلة عيد القدّيسين في المقبرة

Kluve haçlısı kostumümü yarın giymeyi düşünüyordum, ama bugün gençlerin giydikleri şeylerle karşılaştırıldığında çok modası geçmişt bir cadılar Bayramı kostumü.
لقد كنت أفكر بإرتداء زي "كلوف" الصليبي في الغد و لكنه زي مقزز قديم للهالوين مقارنة بما يرتديه الشباب هذة الأيام

Cadılar Bayramı'nda yenen bir İrlanda tatlısı.
نسميه "بايرن براك" الأيرلنديون يأكلونه عشية عيد القديسين

Ve Cadılar Bayramı'nda Joker olmuştu. Gerekçe.
و تنكر كالجوكر في الهالووين و هذا هو الدافع