"bazı kanıtlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • بعض الأدلة
        
    • بعض الأدله
        
    bazı kanıtlar, biraz daha olumlu işaretler olmadan, bu riski almayı tavsiye edemem. Open Subtitles بدون بعض الأدلة لبعض الإشارات الإيجابية لا يمكنني أن أوصيّ باللجوء إلى مخاطرة
    Her neyse, yani bence, saplanıp kaldığımızın bu gerçek olduğuna dair bazı kanıtlar olduğunu düşünüyorum. TED إذًا على أي حال، أعتقد هناك بعض الأدلة أن هذا الوقع الذي نحن ملصقون به حقًا.
    Peki bu farklılıkların birazını açıklamaya yardımcı olan bazı kanıtlar neler? TED وبالتالي ما هي بعض الأدلة للمساعدة في شرح بعض من تلك الإختلافات؟
    En son öğle yemeği molamız esnasında orada bazı kanıtlar gördüm. Open Subtitles و رَأيت بعض الأدله هناك خلال استراحتنا الأخيره للغذاء
    Paul'un Deirdre'yi öldürmüş olabileceğine dair bazı kanıtlar buldum. Open Subtitles "وجدت بعض الأدله على أن "بول "ربما قتل ديردرا"
    Dolayısıyla aşkın ruhsal durumumuz ve davranışlarımızdaki değişimlerle bağlantılı olduğuna dair bazı kanıtlar var. TED حتّى أنّه هناك بعض الأدلة أن الحب يرتبط مع تغيّرات حالاتنا المزاجية وتصرفاتنا.
    Tamam, tamam, bazı kanıtlar kullanalım ve analiz yapalım mı? Open Subtitles حسناً ، دعنا نستخدم بعض الأدلة والتحليلات
    Obezite ve beslenme biçiminin gen değişimleriyle bir ilgisi olduğuna yönelik bazı kanıtlar bulunmaya başlanıyor ki bunların, bir bebeğin beyninin çalışmasına etkisi olabilir ya da olmayabilir. TED لقد أصبح هناك بعض الأدلة على أن السمنة والنظام الغذائي لها علاقة بالتغيرات الجينية، والتي قد أو قد لا يكون لها تأثير على طريقة عمل الدماغ في الجنين.
    Mantodaki oluşma durumlarını doğrudan gözlemleyemesek de laboratuvar deneyleri elmasların düşük ısılarda küplere, yüksek ısılarda sekizyüzlülere dönüşmeye meyilli olduğu gibi bazı kanıtlar göstermekte. TED في حين لا يمكننا أن نراقب ظروف النمو في الوشاح، أظهرت التجارب المخبرية بعض الأدلة أن الماس يميل للنمو بشكل مكعبات في درجات حرارة منخفضة وبشكل ثماني أوجه في درجات حرارة مرتفعة.
    Suç mahallinde bazı kanıtlar bulduk. Open Subtitles وجدنا بعض الأدلة في مكان الحادث
    Depodaki bazı kanıtlar hasar görmüş. Open Subtitles بعض الأدلة أصابها التلف في المستودع
    Elinde bazı kanıtlar olduğunu söyleyeceğini sandım. Open Subtitles لقد أعتقدت أنك ستقول أن لديك بعض الأدلة
    Evet, bazı kanıtlar bulmaya çalışıyorum da. Open Subtitles نعم، وأنا أحاول العثور على بعض الأدلة.
    Fakat bazı kanıtlar, taşıyıcı bireylerin kişilik testlerinde diğer insanlardan farklı skorlar elde etmelerine ve araba kazaları karşısında daha fazla risk taşımalarına neden olduğunu gösteriyor. Ve şizofrenlerin daha fazla enfekte olma riski taşıdığını aktarıyor. TED لكن هناك بعض الأدلة على أن هؤلاء الأشخاص حاملي هذه الطفيليات يسجلون بشكل مختلف بعض الشيء عن الآخرين في استبيانات الشخصية، فالخطر عليهم أكثر نوعًا ما في حوادث السيارات، وهناك بعض الأدلة على أن الأشخاص المصابين بانفصام الشخصية هم الفئة الأكثر عرضة للإصابة.
    Az önce evdeydim ve odasında bazı kanıtlar buldum. Open Subtitles -سأهتمّ بالأمر . -لقد كنتُ في المنزل للتو ، -ولقد وجدتُ بعض الأدلة في غرفته .
    bazı kanıtlar toplamak için. Open Subtitles لجمع بعض الأدلة.
    Sana bazı kanıtlar yolluyoruz. Open Subtitles سنرسل إليك بعض الأدلة نظن إنها مادة (أم.
    Mississipi'deki bir kireç taşı mağarasında bazı kanıtlar bulduk. Open Subtitles وجدنا بعض الأدله بكهف "لاينستون" في "ميسيسيبي"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more