Evet. Sabah onunla karşılaştım ve bana bazı sıkıntılar yaşadığınızı söyledi. | Open Subtitles | أجل، لقد صادفته هذا الصباح وأخبرني أن لديكما بعض المشاكل. |
Hayatta bazı sıkıntılar olduğunda gerçek ve sahteleri ayırmanın Tanrı'nın bir lütfu olup olmadığını merak ediyorum. | Open Subtitles | عندما تغزو الحياة بعض المشاكل. أتسائل ان كانت هذه فرصة من الله لتصفية الاصدقاء الحقيقيين من المزيفيين. |
Okulda bazı sıkıntılar yaşadığını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أنك تعاني من بعض المشاكل في المدرسة. |
Dosyalamada bazı sıkıntılar var. | Open Subtitles | أنا أجد بعض الصعوبات في الإدراج |
Elbisem yüzünden bazı sıkıntılar yaşıyorum. | Open Subtitles | أواجه بعض الصعوبات بلباسي |
O zaman bu ölçülerde bazı sıkıntılar var. | TED | هناك بعض المشاكل في المقاييس الآن |
Son zamanlarda bazı sıkıntılar yaşadık. | Open Subtitles | إنه فقط، أننا صادفنا بعض المشاكل مؤخراً |
bazı sıkıntılar oldu. Bazı şeyler var... | Open Subtitles | لدى بعض المشاكل ...هنالك بعض الأشياء |
Değişimle ilgili bazı sıkıntılar yaşıyorum. | Open Subtitles | لدي بعض المشاكل مع التغيير |
Londra'da bazı sıkıntılar yaşıyoruz. Cinayetler. | Open Subtitles | لدينا بعض المشاكل هنا في (لندن)، قتل |
Petey bazı sıkıntılar çekiyordu, annesiyle konuştu o da bana ulaştı. | Open Subtitles | (بيتي) يعاني من بعض الصعوبات هنا حتى انه تحدث الى والدته، وهي أوصلته لي |