Bazıları randevulara geç geliyor, Bazısı İngilizce bilmiyor ve bazıları ise talimatları uygulamakta zorluk yaşıyor. | TED | بعضهم يتأخر عن المواعيد، والبعض لا يتحدث الإنكليزية، والبعض يصعب عليه اتباع التعليمات. |
Bu işi yapanlar hep aynı tip olmaz. Bazısı sadece parayı önemser. | Open Subtitles | الرجال فى هذه الوظيفة لا يتشابهون بعضهم لا يهتم إلا بالمال |
Bazısı sıcak kömür gibi parlak turuncu renkte, çevresini ısıtıyor | Open Subtitles | بعضها يُوهج برتقالياً متقداً كالفحم الساخن، تشع حرارة إلى محيطها، |
Bir kısmı uçuş sırasında öğrenilebilirken Bazısı da modellenebilir. | TED | بعضها يمكن وضع نموذج لها بينما نتعلم الباقي خلال الطيران |
Mimarlık birçok kuralı olan bir meslek; Bazısı yazılı, Bazısı yazılı olmayan, Bazısı alakalı ve diğerleri alakasız. | TED | الهندسة المعمارية هي مهنة بها العديد من القواعد، بعضها مكتوب، وبعضها ليس كذلك، بعضها مترابط أما الآخر فلا. |
Yani muhtemelen Bazısı asla sahip olmadığın ve duymadığın. | Open Subtitles | بعضهم أنت سمعت عنهم، وبعضهم ربما لم تسمع عنهم. |
Bazısı arkadaşımdı. Tiksindirici bir durumdu. | Open Subtitles | بعضهم كان من اصدقائى لقد كان امراً فى غاية الشناعه |
Bazısı ilkel, Bazısı ileri, bazıları da insan değil, sizin de bildiğiniz gibi. | Open Subtitles | بعضهم بدائى , بعضهم متقدم , غير بشر انتى مدركه لهم |
Bazısı biliyor, Bazısı bilmiyor. Bilenler rol yapmaya devam etmemizi istiyorlar. | Open Subtitles | بعضهم يعلم و البعض لا من يعلمون يريدون مواصلة التمثيليّة |
Bazısı vaktimize değer ve bazısını değersizmiş gibi es geçeriz. | Open Subtitles | بعضهم يستحق وقتنا و بعضهم نمر بهم على أنهم عديمى القيمة |
# Bazısı sıcak sever, kimisi de sıcakken terler. # | Open Subtitles | بعضهم يحبونها حارة وبعض العرق عندما ترتفع الحرارة |
Bazıları bebekler için kullanılmış, bazıları piknik yaparken kullanılmış, Bazısı da battaniyeyi köpeği için kullanmış. | TED | استخدم بعض البطانيات للأطفال، واستخدم بعضها للنزهات، واستخدم بعضها للكلاب. |
Buralarda yüzlerce satıcı var. Bazıları büyük, Bazısı bizim gibi küçük. | Open Subtitles | هناك مئات من الباعة في جميع أنحاء هنا، أعني، بعضها كبير، وبعض الصغيرة، مثلنا. |
Birçok şey olabilir. Bazısı tedavi edilebilir. Bazıları ise daha ciddi. | Open Subtitles | قد تكون عدة أشياء بعضها قابل للعلاج و أخرى خطيرة |
Çoğu para için yapar. Bazısı kin duyduğu için. | Open Subtitles | أكثرهم يعمل من أجل النقود والبعض الآخر يعمل حقدا |
Dediklerimden Bazısı kişisel olarak işine yarar, Bazısı yaramaz. | TED | لذا فإن بعض هذه الأمور قد تنطبق عليك شخصيّاً، وبعضها الآخر لا. |
Çoğusu da korkacak Bazısı da ona gidip bize ihanet edecek. | Open Subtitles | الكثير منهم سيخاف، وبعضهم قد يذهب إليه ويخوننا. |
Bazısı bu dünyadan göçtü diğerleri inancını kaybetti. | Open Subtitles | البعض منهم توفّي و البعض الآخر تركوا إيمانهم |