Kuzey İrlanda kıyılarında, bazalt plak ve sütunlarından oluşan ve okyanusa kadar uzanan, Devler Kaldırımı adında dev bir plato var. | TED | على ساحل شمال أيرلندا هناك هضبةٌ واسعةٌ من ألواح وأعمدة البازلت تسمى جسر العمالقة تمتد للمحيط. |
Burada, Nautilus'un adanın öbür tarafındaki kayalıkların hemen altındaki bazalt bir mağaranın içinde olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | أن الغواصة داخل كهف من حجر البازلت في الجهة الأخرى من الجزيره مباشرة أسفل الجرف |
Yani bir çeşit bazalt olan bu kaya bir zamanlar sıcak magmaydı. | Open Subtitles | إذن ، هذه الصخور ، التي هي نوع من البازلت " ، بدأت كرواسب منصهرة " |
2,2 kilometre karelik bazalt püskürdü bazı yerlerde kara parçasını 70 cm'ye kadar genişletti. | Open Subtitles | تدفقت 14 ميلاً مربعاً من حمم صخور البازلت، وفي بعض الأماكن وسّعت اليابسة بمقدار 28 قدم. |
Modern bir haritaya bakarsak Doğu Amerika'da bulunanların muadili olan bazalt katmanları Doğu Kanada'da Güney Britanya'da, Portekiz'de Batı Afrika'da ve Brezilya'nın bazı kısımlarında da bulunmaktadır. | Open Subtitles | ، لو نظرنا إليها في خارطة حديثة سنجد نظير هذه " الطبقة من " البازلت التي لدينا هنا في شرقي أمريكا |
bazalt'taki çizgilere bak, | Open Subtitles | انظر للخطوط في البازلت |
Bunlar soğuyup bazalt katmanlarına dönüşür. | Open Subtitles | قد بردت و أصبحت طبقات " من " البازلت |