Ryan'a Baze'in bana kur yaptığını ama onu reddettiğimi söyledim. | Open Subtitles | أعلم ، أخبرت رايان أن بيز تخطاني ولقد دفعته بعيداً |
Bu, Baze tuvaletini yaparken içeri girmemi gayet masum gösteriyor. | Open Subtitles | هذا يجعل الدخول على بيز وهو يتبول هذا الصباح يبدو جميلاً وغير مؤذياً |
Lütfen. Hep Baze'in bir geri zekalı olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | أتعلمين ، كل هذا الوقت أعتقدت أن بيز هو المغفل |
Bana siper alıyorsun ve Baze'e darbeler yağdırıyorsun bu, durumu hiç kolaylaştırmıyor. | Open Subtitles | تتكلم عني وعن بايز لأن الأمر لن يكون بهذه السهولة |
Bak, Baze benim içinde büyük bir sorun. | Open Subtitles | ما الذي يحدث ؟ إنظر بايز حطم علاقتي أنا أيضا |
Baze için tekrar isimsiz bir aramamız var. | Open Subtitles | ولدينا اتصال من مجهول لبيز مرة أخرى |
Diyorum ki eğer zarar görmeseydim Baze ile Ryan'ın arkasından nasıl yatabilirdim? | Open Subtitles | أعني ، إذا لم أفعل كيف استطعت أن أنام مع بيز من وراء رايان؟ |
Çünkü ne zaman Baze'in yanında olsam hâlâ lisedeymiş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لأني عندما أكون مع بيز يبدو كأني مازلت بالثانوية |
Bu gece dışarı çıkıyor ve Baze'in bana göz kulak olmasını istiyor. | Open Subtitles | ستذهب للخارج الليلة وتريد من بيز أن يعتني بي |
Ryan ve Baze uzun süre bir arabaya dokunurlarsa ne olur biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين ما الذي سيحصل إذا بيز ورايان محصران على سيارة لأي مدة من الزمن؟ |
Baze'e ilişkimi kurtarmak için onu günah keçisi yaptığımı bu yüzden de kızını göremediğimi mi söyleyeyim? | Open Subtitles | أخبر بيز أنني دفعته تحت الباص لأنقذ علاقتي ولهذا لم يستطع رؤية ابنته؟ |
Bu sırada sen de Baze'i bu yarışmadan çıkartamaz mısın? | Open Subtitles | ولكن في الوقت الحالي أيمكنك طرد بيز من المسابقة؟ |
Baze konusunda sakin davranıp onu sorun etmediğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | حسناً ، شكراً لك لكونك هادئ حول موضوع بيز تعلم ، ولا تجعل منه مشكلة |
Baze'le aranızda hiçbir şey olmadığına dair yemin etmeni dinledim. | Open Subtitles | سمعتك تقسمين أنه ليس هناك ما يقلق حول بيز |
Baze'le tekrardan yattığımı. Tanrım, çok üzgünüm. | Open Subtitles | ذلك أني نمت مع بيز مرة أخرى يا إلهي ، أنا آسفة |
Siz ikiniz görmedim diğer bütün gün, ben gideceğim ha's ve çalışma Baze için mi? | Open Subtitles | انتم لم تروا بعضكم طوال اليوم , لذا , سأذهب إلى بيز للدراسة , حسناً ؟ |
Eğer isterseniz, sadece ihtiyacım olacağını de Baze ile karşılamak. | Open Subtitles | إذا كنتَ تريدها , عليك فقط عليك لقاء بيز ايضاً , لانّه مكانه |
Dün sana ödevleri vermek için geldiğimde ki seni görmek için saçma bir bahaneydi Baze'le karşılaştım. | Open Subtitles | البارحة أحضرت لك واجبك عذري لأراك وقعت في بايز أولاً |
Yani gerçekten şu Jones denen çocuğun sadece Baze dedi diye mi seninle ilgilendiğini sanıyorsun? | Open Subtitles | وأنت تعتقدين أن جونز مهتم بك فقط لأن بايز طلب منه ذلك |
Beni nargileci kız olarak tanımadığın Bug'ın arabanı çalmadığı Baze seni benimle çıkman için her neye zorladıysa bunu söylemediği zamana dönmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعود كما كنت تعرفني من قبل قبل أن يسرق باج سيارتك قبل حديث بايز معك |
Sanırım Baze'in söylemeye çalıştığı en anlamlı seks çiftlerin birbirini uzun zamandır mesela liseden beri tanıdıklarında yaptıklarıdır. | Open Subtitles | أعتقد أن ما يريد بايز قوله المعنى الأساسي للجنس أن يحدث بين شخصين يعرفان بعضهما |
Ama Baze'e olan hislerim Ryan'a olan hislerim gibi değil. | Open Subtitles | ولكن ما أشعره لبيز ليس مثل شعوري لرايان |