Düşünmesi gerektiğini söyledi, sonra beş günlüğüne Chicago'ya gitti. | Open Subtitles | قالت إن عليها التفكير ثم سافرت إلى شيكاغو لخمسة أيام |
İşyerlerini beş günlüğüne kapatacağız birkaç yemek satıcısı, birkaç dönme dolap, lunapark tutacağız... | Open Subtitles | نغلق الشارع لخمسة أيام نستأجر باعة الطعام القائدين، إلى آخره... |
Patron beş günlüğüne şehir dışında. Harika bir fırsat. | Open Subtitles | الزعيم خارج المدينة لخمسة أيام. |
Daisy beş günlüğüne gitti ve ne almam gerektiğinı halletmem gerekiyor. | Open Subtitles | دايزى ستذهب لخمس أيام لذا على أن أكتشف ماذا أحضر لها |
Chicago'ya, sadece beş günlüğüne gidiyorum. | Open Subtitles | أنا سأذهب إلى "شيكاغو" لخمس أيام فقط |
Vergi mükelleflerinin iki milyon dolarını beş günlüğüne hiçbir yere koyamam. | Open Subtitles | أنا لن آخذ 2 مليون دولار من أموال دافعي الضرائب و أن أضعها في أي مكان لمدة خمسة أيام |
Yapma tatlım. Sadece beş günlüğüne gidiyorum. | Open Subtitles | هيا ياحبيبتي انا فقط سوف اذهب لمدة خمسة ايام |
burayı beş günlüğüne kiralamış. | Open Subtitles | قبل ثلاثة أيام ... مع بقاء المخطط لمدة خمسة أيام. |
Khlyen, D'avin'i beş günlüğüne orada bırakmıştı. | Open Subtitles | خالين كان دي أفين هناك لمدة خمسة أيام. |
Eğer besi yerindeki ineklere beş günlüğüne mısır yerine çim verirseniz midelerindeki E. coli'nin %80'i ölür. | Open Subtitles | اذا كنت تاخذ الماشية المعلوفة بالذرة المعدلة اعطيهم عشب لمدة خمسة ايام فقط سوف تقضي على 80% من بكتريا كولاي بالاخراج |