Şimdi burada uzanmış düşünüyorum ölürsem bebeğime sen bakarmısın? | Open Subtitles | كنتُ راقدة هنا أفكر لو مت هل سترعين طفلي ؟ |
"Lütfen bebeğime zarar verme" Bantta böyle diyor. | Open Subtitles | رجاءً رجاءً لا تؤذي طفلي هذا ما قالته على الشريط |
Babasının yaptıklarının bedelini bebeğime ödetemezdim. | Open Subtitles | لم اقدر ان اجعل طفلي يدفع ثمن ما فعله والده |
Bu adamın bebeğime yaptıklarıyla ilgili kabuslar görüyordum. | Open Subtitles | لديّ تلك الكوابيس حول ماذا فعل هذا الرجل بطفلي |
bebeğime masal okuyorum tıpkı senin bana okuduğun gibi. | Open Subtitles | أقرأ القصص الخياليّة لطفلي كما كنتِ تقرأين لي |
Kabul ettiğimin farkındayım ama bebeğime veda etmeyi hiç de kolaylaştırmıyor bu. | Open Subtitles | أعلم أنّني وافقت على ذلك ولكن لايعني ذلك أن الوداع لن يكون عسيراً لطفلتي |
Anne, olmayan bebeğime isim vermeyi bırak. | Open Subtitles | توقفي يا أمي عن تسمية طفلي الذي لم يوجد بعد |
bebeğime bile mama verdim sütümün bitmesine imkân yok. | Open Subtitles | أعطيتُ طفلي حتى زجاجة حليب لذلكَ لا يمكن لجسدي أن يجف |
O zımbırtısını bebeğime koyarken 2'den 6'ya kadarkilerin beklemesi gerekecek. | Open Subtitles | الرقم 2 الى 6 عليهم فقط الأنتظار في حين انه يضع الدنغو في طفلي |
bebeğime iyi geceler öpücüğü vereceğim. | Open Subtitles | بيتر انا ذاهبه لأعطي طفلي قبلة تصبح على خير |
Kız kardeşimin yardımıyla sırrımı saklayabilir ve aynı zamanda bebeğime edepli bir yuva verebilirim sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت مع مساعدة اختي قد احتفظ بالسر وااعطي طفلي بيتا ملائما بنفس الوقت. |
bebeğime ne yapıyorsun?" Al bebeğini! | Open Subtitles | ماذا تفعل مع طفلي الرضيع؟ " هنا طفلك الرضيع! |
O bebeğime bir şey yapıyor. Bunu biliyorum. | Open Subtitles | إنه يفعل شيء إلى طفلي أعرف ذلك |
11 Eylül 2001'in ertesi günü, sokakta bir temizlik aracının gürlemesini duydum, ve bebeğime kucağıma aldım ve aşağı indim ve her Çarşamba günü yaptığı gibi kağıt geri dönüşümü hattını yapan bir adam vardı. | TED | في اليوم ما بعد 11 من سبتمبر 2001، سمعت هدير شاحنة نفايات في الشّارع، و أمسكت بطفلي الصغير و ركضت إلى الطابق السفلي و كان هناك رجل يقوم بجمع نفايات الأوراق كما كان يفعل كلّ يوم أربعاء. |
Ve benim bebeğime hamile. | Open Subtitles | انا سعيد لاقول انها حامل بطفلي |
Ve o da bebeğime hamile. | Open Subtitles | وهي أيضًا حامل بعض الشيء " " بطفلي أيضًا |
Memleketimde bebeğime bir yaşam sunma şansım olsaydı, buraya gelmezdim. | Open Subtitles | لو كان يمكنني ان صنع حياة جيده لطفلي هناك لم اكن سآتي الى هنا |
Şimdi şu kapıyı aç ve bebeğime yeni bir ev verelim. | Open Subtitles | الان افتحي هذا الباب لنجد لطفلي منزلا |
Eve gidip bebeğime kavuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط للوصول الى منزله لطفلي الفتاة. |
Dostum, gel de bebeğime bak. | Open Subtitles | مرحباً يا رجل, تعال هنا و انظر لطفلتي |
bebeğime kendim bakabilirim. | Open Subtitles | بإمكاني الإعتناء بإبني بنفسي |
bebeğime ne yaptın? | Open Subtitles | ؟ ما الذى فعلته لأبنتى حبيبتى! |
bebeğime ne yaptıgına bir bak. | Open Subtitles | انظر ماذا فعلت بصغيرتي |
Sadece eve bebeğime gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد العودة للمنزل من أجل طفلتي |
Seninle tanıştığımızda ve bebeğime bakma konusunda yardım etmen hakkında konuştuğumuzda gözlerinin içine nasıl baktığımı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكرى بأول مرة قابلتُكِ بها عندما طلبتُ منكِ مساعدتى للإهتمام بطفلى. -الطريقة التى نظرتُ بها لعينيكِ؟ -أجل. |