Satış yok, ama biri geldi emanet bıraktığı şu koca bebek evini aldı. | Open Subtitles | لا توجد مبيعات ، ولكن جاء شخص وأخذ بيت الدمى الضخم من الشحنة |
Eğer orada kalmazsak, bebek evini yıkacak. | Open Subtitles | إذا لم نبقى هناك في الداخل سوف تدمّر بيت الدمى |
yiyeceklerin güzel olduğu, benim gibilerin... içecek servis ettikleri yerler olacak senin için bunu açıklayamıyorum ama sanırım bebek evini tamir edebilirim en azından maymun işlerinde iyi sayılırım maymun. | Open Subtitles | ربما هناك مكان حيث يمرحون معاً، والطعام شهي، وأمثالي يقدّمون المشروبات ربما لا أستطيع تفسير كل ذلك، ولكن أستطيع تصليح بيت الدمى |
Sağ ol. Bir bebek evini geri dönüştürüyorum. | Open Subtitles | شكراً لكِ , أنا أعيد تصنيع بيت الدمى |