Beekman'ın hapları işe yaramaz. Mide ağrısından başka bir şey yapmazlar. | Open Subtitles | حبوب بيكمان هراء، لن تفعل شيئاً سوى إحداثِ تقلصاتٍ في المعدة |
Her istediğinizde buraya gelmeyi ben de isterim ama Logan Beekman Perşembe günü beni yemeğe çıkaracak. | Open Subtitles | إسمعي, أنا سعيدة بقدومي إلى هنا متى ما تشائين ولكن لوغان بيكمان سيصطحبني للعشاء يوم الخميس |
Paranın yetmeyeceği kıyafetler giyiyor, dalavereyle partiye girip gidip Logan Beekman'la flört ediyorsun. | Open Subtitles | ترتدين ملابس من الواضح انكِ لا تستطيعين تحمل تكاليفها تحتالين في هذا الحفل بـ طريقتكِ تتغازلين مع لوغان بيكمان ؟ |
Benimle Logan Beekman gibi insanlar senin gibileri anında tanır. | Open Subtitles | الاشخاص مثلي ومثل لوغان بيكمان نحن نرى الحق من خلال أشخاص مثلك |
Beekman Bir Şeye Benzeyen Sanatlar Fakültesi desem? | Open Subtitles | معهد بيكمان للفن أن يبدو في الواقع وكأنه شيء مهم ؟ |
Beekman Place'den Kaliforniya'daki Benedict Kanyonuna kadar. | Open Subtitles | من مدينة بيكمان ، حتى بينديكت كانيون في كاليفورنيا |
Çaya Leydi Beekman'ı bekliyoruz. | Open Subtitles | كما تريد.. ننتظر السيدة بيكمان للشاي |
- Lord Beekman biliyor. Bu konuda hiçbir şey bilmediğini söyledi ve Afrika'ya gitti. | Open Subtitles | هذا تفسير ما- السيد بيكمان يعلم أنه لم يُسرق. |
Burda, Manhattan'daki Beekman Akademisi'nden bahsediyordun. | Open Subtitles | "أنك كنت تتحدثين عن " أكاديمية بيكمان "تماما هنا في "مانهاتن |
Ne yazık ki Central Park Koruma Derneği yönetim kurulundayım, ve Beekman'ın seneye oynamak için sahası olamayacak. | Open Subtitles | "شيئ مؤسف أنني عضو في مجلس الحفاظ على حديقة "سنترال بارك لذا لن تجد " بيكمان" ملعب لتلعب عليه العام القادم |
St. Louis, Beekman'daki eski posta ofisi. | Open Subtitles | نلتقي في مدينة "سانت لويس", عند مكتب "البريد القديم في شارع "بيكمان |
Yıllarca Beekman Place'de yaşadık. | Open Subtitles | لسنواتٍ عشنا في منطقة "بيكمان" (حي راقٍ) |
Ayrıca Brooklyn'deki Beekman Stüdyoları'nda yapılacak fotoğraf çekimi için ulaşım bilgilerine acilen ihtiyacım var. | Open Subtitles | و مازلت انتظر توجيهات الصور فى استوديوهات (بيكمان) فى مدينة (بروكلين) انا احتاجهم بأسرع وقت ممكن |
Ve ne olur ne olmaz diye ona Beekman'ın haplarından ver. | Open Subtitles | وأعطها حبوب بيكمان لتطمئن |
Yalniz intikam tekrar ortaya çikarsa diye Beekman'i gözetliyoruz. | Open Subtitles | نحن نحقق من المُتفرّجين حول (بيكمان) لأيّ إشارات أخرى للمُنتقم الوحيد. |
Yalnız İntikam tekrar ortaya çıkarsa diye Beekman'ı gözetliyoruz. | Open Subtitles | نحن نحقق من المُتفرّجين حول (بيكمان) لأيّ إشارات أخرى للمُنتقم الوحيد. |
Beekman Fabrika Yangını desem? | Open Subtitles | حريق مصنع بيكمان ؟ |
Bayan Beekman, Dave ve siz ne kadar süre birlikte oldunuz? | Open Subtitles | سيدة (بيكمان)، منذ متى وأنتِ و(دايف نوكس) تتواعدان؟ |
Ve herkes Beekman'ın haplarından alacak. | Open Subtitles | وحبوب بيكمان للجميع! |
Sonunda da karsilastik Beekman ve Alley Tiyatrosu'nun kösesinde. | Open Subtitles | ووجدتُه أخيراً... قرب شارع (بيكمان) ومسرح (آلي) |