Sana bekaret konusunu veya bana bağlandığını söylediğini anlatmamalıydım zaten belli ki öyle değilmiş hemen gidip seni bulduğuna göre. | Open Subtitles | ما كان عليّ أن أخبركِ عن أمر العذرية أو أقول لك أنه معلق بيّ والذي من الواضح أنها ليست المشكلة |
Bu işlemle aslında bir yırtılmış kızlık zarı yeniden yapılandırılır ve cinsel ilişki yaşarken kanaması sağlanır, bir çeşit bekaret kaybının yeniden canlandırılması. | TED | إذاً فإنه يعيد أساسا غشاء البكارة المتمزق ، مما يسمح لها أن تنزف عند الجماع الجنسي ، ليبرهن فقدان العذرية. |
Buradan anlaşılacağı gibi, kızlık zarının yırtılmasını bekaret muayenesiyle anlayamazsınız. | TED | ومن هنا يجب أن يكون بديهيا استنتاج أنه لا يمكن فحص غشاء البكارة للتحقق من العذرية. |
İmdat diye ağlayacağına en iyisi ona bekaret kemeri tak da kurtul. | Open Subtitles | أوه، ليبكون بصوت عال، ماري. لماذا لا يصلح لها فقط عن حزام العفة وينبغي القيام به حيال ذلك؟ |
Bekâret kulübünde söylediklerin de harikaydı. | Open Subtitles | ما قلتيه في نادي العزوبة كان رائعاً حقاً |
Amigo takımının kaptanıydım Bekâret Kulübünün başkanı. | Open Subtitles | لقد كنت قائدة فريق المشجعات رئيسة نادي العزوبية |
bekaret testinin saçmalığı 36 hamile genç kızın üzerinde yapılan bir çalışma ile sergilenmiştir. | TED | إن عبثية الكشف عن العذرية تتجلى في دراسة أجريت علی 36 مراهقة من الحوامل. |
Onların, kızlık zarının bekaret kanıtı olarak kullanılamayacağını bilmelerini istiyoruz. | TED | نريد أن يعلموا أنه لا يمكن استخدام غشاء البكارة كدليل على العذرية. |
bekaret sertifikalarını bir dolar, bir şiline satıyor,.. | Open Subtitles | وتتكلف العملية جنيهاً واحداً، وشلناً لإصدار شهادة العذرية |
Şimdi bekaret kaybından önceki 21 erkeği 193'ten çıkarırsak 172 kalıyor, onu da 0.18 ile çarpınca 30.96 cinsel partner. | Open Subtitles | ناقص الـ21 رجل قبل فقدان العذرية ..إذاً 172 تضرب بـ0.8 |
Kötü çocuklar kötüdür; bekaret iyidir. | Open Subtitles | الأولاد السيئون سيئون ولكن العذرية شيء جيد |
Ya da bu bekaret yeminini gidebileceği yere kadar götürürüz. | Open Subtitles | صحيح. ؟ أو نستمتع بالعودة البطيئة إلى العذرية |
Ne yaptı, bekaret kemerini evde mi unuttu? | Open Subtitles | ماذا فعلت نسيت حزام العفة الخاص بها في البيت ؟ |
bekaret yemini zor geldiğinden Afrika'daki rahiplerin evlenmeye izinli oldukları doğru mu? | Open Subtitles | القسيسين الكاثوليكيين في أفريقيا مسموح لهم أن يتزوجوا لأن العفة صعبة جداً عليهم ؟ |
Senin fotoğrafın yüzünden bakire kalan kızların sayısı bekaret kemeri yüzünden bakire kalanlardan daha fazla. | Open Subtitles | وجهك المكشّر القبيح مسؤول عن بقاء الفتيات عذارى أكثر من حزام العفة |
Bekâret, değerini hiç kaybetmeyen kıymetli bir maldır! | Open Subtitles | العزوبة شيء ثمين يحتفظ بقيمته جيداً |
Gelemem. Bekâret kulübü toplantım var. | Open Subtitles | لا أستطيع ، لدي إجتماع لنادي العزوبة |
Bekâret kulübünde olduğunu biliyorlar sadece. | Open Subtitles | هم فقط يعرفون أنها في نادي العزوبية. |
Bu yüzden ben de sana bekaret kemeri aldım. | Open Subtitles | لذا فقد اشتريتُ لك "حزام عفّة". |
- Çok iyi bir Bekâret koçum var. | Open Subtitles | حسنا، أنا لدي مدربة عذرية رائعة جدا |
Olanlara rağmen, yine de bekaret yeminimizi tutmalıyız. | Open Subtitles | ولكننا يجب أن نحافظ على نذور العفّة بعد كل ما حدث |
Ona verdiğiniz bekaret yüzüğünü sakladı. | Open Subtitles | لقد احتفظت بخاتم الطهارة الذي اعطيتها اياه؟ |
Kim bilir, bu bekaret meselesi hafta sonu bitene kadar tamamen değişebilir. | Open Subtitles | انت لا تعرف, هذه العذريه من الممكن ان تتغير كليا علي نهايه الاسبوع |