"beklemelisin" - Translation from Turkish to Arabic

    • تنتظر
        
    • تنتظري
        
    • الأنتظار
        
    • وتنتظر
        
    • عليك الانتظار
        
    Kronometreyi beklemelisin, bu şekilde kazancın oldukça düşük olduğunu anlarsın. Open Subtitles يجب أن تنتظر لينطلق المنبه وتعلم أن الكسب قليل كفاية
    Dinle, arkadaşım sohbet etmek istiyorsun, çok güzel, ama önce sıranı beklemelisin. Open Subtitles اسمع, اذا كنت تريد الحديث فلا بأس لكن يجب ان تنتظر دورك
    Dinle, arkadaşım sohbet etmek istiyorsun, çok güzel, ama önce sıranı beklemelisin. Open Subtitles اسمع, اذا كنت تريد الحديث فلا بأس لكن يجب ان تنتظر دورك
    - Anne belki de sadece beklemelisin. - Hayır, hayır.. fazla uzun sürmez. Open Subtitles أمّي ربما يجب أن تنتظري لا، لا لن يأخذ الأمر أكثر من دقيقة
    Bence peruk takmaya başlamdan önce saçının dökülmesini beklemelisin. Open Subtitles اعتقد بأنه يجب أن تنتظري لتري أن كنتِ ستفقدين الشعر قبل أن تلبسي باروكة
    Belki de dışarıda beklemelisin. Open Subtitles نعم ، ربما عليك الأنتظار بالخارج
    - Bayan! Bayan! Bu kadar sabırsız olmak iyi bir şey değil, sıran gelene kadar beklemelisin. Open Subtitles لا يجب أن تبدو قليل الصبر ينبغي أن تنتظر دورك
    O da seni istiyormuş. Ama işinin bitmesini beklemelisin. Open Subtitles هي تريدك أيضاً ولكن لابد أن تنتظر حتى تنتهي من عملها
    Video koleksiyonumu görmek için biraz daha beklemelisin, Frohike. Open Subtitles وأنت تسير إلى أن تنتظر قليلا أطول لجمع الفيديو الخاص بي ، فروهكي. أين كنت؟
    Rahatlamak için beklemelisin. İstediğin bu mu? Open Subtitles يجب أن تنتظر دورك بالشؤون الإجتماعية، هل هذا ما تريده؟
    Evet. Yani beklemelisin. Çok özel olmalı. Open Subtitles أعني طالما أنت تنتظر يعني انك تريد شيئاً مميزاً
    -Doğru zamanı beklemelisin. -Doğru zamanın geldiğini nasıl bileceğim? Open Subtitles يجب أن تنتظر اللحظة المناسبة ومتى هذه اللحظة؟
    -Bay Monk,belki de arabada beklemelisin. Open Subtitles السيد مونك من الافضل ان تنتظر في السيارة
    Bak, biz tüm bu olanları halledene kadar beklemelisin tamam mı? Open Subtitles يجب أن تنتظر حتى نعرف نهاية الأمر، حسناً؟
    - burada beklemelisin. - Onu buldunuz mu? Open Subtitles أنت, أنت يجب أن تنتظر هنا حتى نحدد ما إذا كانت في السيارة
    Bir bilim projesi için çalışıyorlar onu almak için yemekten sonraya kadar beklemelisin. Open Subtitles لذا عليكَ أن تنتظر لبعد العشاء حتى تأخذها
    Seks gerçekten önemli bir şey ve hazır olmadığını hissediyorsan beklemelisin bence. Open Subtitles الجنس أمر جلل بالفعل، وإن كنتِ تشعرين بأنّكِ غير مستعدّة حينئذٍ يجدر بكِ أن تنتظري
    Belki de beklemelisin diye düşünüyordum. Open Subtitles كنتُ أفكّر فحسب أنّه ربّما ينبغي عليكِ أن تنتظري
    İkinci bir görüş olarak belki de biraz beklemelisin. Open Subtitles بعد التفكير للحظات، لربّما يجب أن تنتظري قليلاً.
    Hava iyice soğumuş Sen de otobüsü içeride beklemelisin. Open Subtitles البرد بدأ يشتد في الخارج ينبغي أن تنتظري الحافلة في الداخل
    Jack, belki de beklemelisin. Open Subtitles حسناً ، ربما يجب علينا الأنتظار
    Oraya gidip talimatları beklemelisin. Open Subtitles يتعيّن أن تذهب إلى هناك، وتنتظر تعليمات أخرى
    Hey, üzgünüm tatlım, herkes gibi sırada beklemelisin. Open Subtitles معذرة، عزيزتي عليك الانتظار بالطابور كالآخرين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more