Kronometreyi beklemelisin, bu şekilde kazancın oldukça düşük olduğunu anlarsın. | Open Subtitles | يجب أن تنتظر لينطلق المنبه وتعلم أن الكسب قليل كفاية |
Dinle, arkadaşım sohbet etmek istiyorsun, çok güzel, ama önce sıranı beklemelisin. | Open Subtitles | اسمع, اذا كنت تريد الحديث فلا بأس لكن يجب ان تنتظر دورك |
Dinle, arkadaşım sohbet etmek istiyorsun, çok güzel, ama önce sıranı beklemelisin. | Open Subtitles | اسمع, اذا كنت تريد الحديث فلا بأس لكن يجب ان تنتظر دورك |
- Anne belki de sadece beklemelisin. - Hayır, hayır.. fazla uzun sürmez. | Open Subtitles | أمّي ربما يجب أن تنتظري لا، لا لن يأخذ الأمر أكثر من دقيقة |
Bence peruk takmaya başlamdan önce saçının dökülmesini beklemelisin. | Open Subtitles | اعتقد بأنه يجب أن تنتظري لتري أن كنتِ ستفقدين الشعر قبل أن تلبسي باروكة |
Belki de dışarıda beklemelisin. | Open Subtitles | نعم ، ربما عليك الأنتظار بالخارج |
- Bayan! Bayan! Bu kadar sabırsız olmak iyi bir şey değil, sıran gelene kadar beklemelisin. | Open Subtitles | لا يجب أن تبدو قليل الصبر ينبغي أن تنتظر دورك |
O da seni istiyormuş. Ama işinin bitmesini beklemelisin. | Open Subtitles | هي تريدك أيضاً ولكن لابد أن تنتظر حتى تنتهي من عملها |
Video koleksiyonumu görmek için biraz daha beklemelisin, Frohike. | Open Subtitles | وأنت تسير إلى أن تنتظر قليلا أطول لجمع الفيديو الخاص بي ، فروهكي. أين كنت؟ |
Rahatlamak için beklemelisin. İstediğin bu mu? | Open Subtitles | يجب أن تنتظر دورك بالشؤون الإجتماعية، هل هذا ما تريده؟ |
Evet. Yani beklemelisin. Çok özel olmalı. | Open Subtitles | أعني طالما أنت تنتظر يعني انك تريد شيئاً مميزاً |
-Doğru zamanı beklemelisin. -Doğru zamanın geldiğini nasıl bileceğim? | Open Subtitles | يجب أن تنتظر اللحظة المناسبة ومتى هذه اللحظة؟ |
-Bay Monk,belki de arabada beklemelisin. | Open Subtitles | السيد مونك من الافضل ان تنتظر في السيارة |
Bak, biz tüm bu olanları halledene kadar beklemelisin tamam mı? | Open Subtitles | يجب أن تنتظر حتى نعرف نهاية الأمر، حسناً؟ |
- burada beklemelisin. - Onu buldunuz mu? | Open Subtitles | أنت, أنت يجب أن تنتظر هنا حتى نحدد ما إذا كانت في السيارة |
Bir bilim projesi için çalışıyorlar onu almak için yemekten sonraya kadar beklemelisin. | Open Subtitles | لذا عليكَ أن تنتظر لبعد العشاء حتى تأخذها |
Seks gerçekten önemli bir şey ve hazır olmadığını hissediyorsan beklemelisin bence. | Open Subtitles | الجنس أمر جلل بالفعل، وإن كنتِ تشعرين بأنّكِ غير مستعدّة حينئذٍ يجدر بكِ أن تنتظري |
Belki de beklemelisin diye düşünüyordum. | Open Subtitles | كنتُ أفكّر فحسب أنّه ربّما ينبغي عليكِ أن تنتظري |
İkinci bir görüş olarak belki de biraz beklemelisin. | Open Subtitles | بعد التفكير للحظات، لربّما يجب أن تنتظري قليلاً. |
Hava iyice soğumuş Sen de otobüsü içeride beklemelisin. | Open Subtitles | البرد بدأ يشتد في الخارج ينبغي أن تنتظري الحافلة في الداخل |
Jack, belki de beklemelisin. | Open Subtitles | حسناً ، ربما يجب علينا الأنتظار |
Oraya gidip talimatları beklemelisin. | Open Subtitles | يتعيّن أن تذهب إلى هناك، وتنتظر تعليمات أخرى |
Hey, üzgünüm tatlım, herkes gibi sırada beklemelisin. | Open Subtitles | معذرة، عزيزتي عليك الانتظار بالطابور كالآخرين |