"beklememiz gerekmiyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يجب أن ننتظر
        
    • ينبغي أن ننتظر
        
    • يجب علينا انتظار
        
    • يجب ان ننتظر
        
    • من عدم حاجتنا
        
    • علينا الإنتظار
        
    • لا نضطر للإنتظار في
        
    Bak, tek dediğim eğer etrafta vahşi bir hayvan varsa, durum hakkında bir şeyler öğrenmek için biraz daha beklememiz gerekmiyor mu? Open Subtitles اسمعي, إن كان هناك حيوان مفترس هنا ألا يجب أن ننتظر قليلا حتى نعرف أكثر عن الوضع
    Polisleri falan beklememiz gerekmiyor mu? Open Subtitles ألا يجب أن ننتظر حضور الشرطة ؟
    Minibüste beklememiz gerekmiyor mu? Open Subtitles ألا ينبغي أن ننتظر في الشاحنة؟
    Bomba imha ekibini beklememiz gerekmiyor mu? Open Subtitles يجب علينا انتظار فريق القنابل؟
    Resmi daveti beklememiz gerekmiyor mu? Open Subtitles انتظر.الا يجب ان ننتظر الطلب الرسمي؟
    - Destek beklememiz gerekmiyor mu? - Bu konuda içimde kötü bir his var. Open Subtitles أمتأكدةٌ من عدم حاجتنا للدعم
    Söylemek istediğim, mantıksal olarak sevişmek için bir sene beklememiz gerekmiyor. Open Subtitles كل ما أود قوله, هو أنه منطقياً, ربما قد لا يتوجب علينا الإنتظار لممارسة الجنس العام القادم
    Claire teyze bize giriş kartı verdi böylece sırada beklememiz gerekmiyor. Open Subtitles الخالة (كلير) أعطتنا تصاريح حتى لا نضطر للإنتظار في الصف
    - Don'ı beklememiz gerekmiyor mu? Open Subtitles ألا يجب أن ننتظر لـ(دون).
    Minibüste beklememiz gerekmiyor mu? Open Subtitles ألا ينبغي أن ننتظر في الشاحنة؟
    Şef, Leydi Parıltı-Işıltı'yı beklememiz gerekmiyor mu? Open Subtitles شيف ألا يجب علينا انتظار الآنسة سباركلز
    909'un buraya gelmesini beklememiz gerekmiyor mu? Open Subtitles ألا يجب علينا انتظار وصول (909) إلى هنا؟
    S.W.A.T.'ı beklememiz gerekmiyor mu? Open Subtitles الا يجب ان ننتظر فريق التدخل السريع؟
    - Ewingleri beklememiz gerekmiyor mu? Open Subtitles -ألا يجب ان ننتظر آل( وينز)؟
    - Destek beklememiz gerekmiyor mu? Open Subtitles أمتأكدةٌ من عدم حاجتنا للدعم
    Kardeşlerim, Zen Yi'nin dönüşünü beklememiz gerekmiyor mu? Open Subtitles أليس علينا الإنتظار لحين عودة (زين يي)؟
    Claire teyze bize giriş kartı verdi böylece sırada beklememiz gerekmiyor. Open Subtitles أعطتنا الخالة (كلير) ترخيصات لكي لا نضطر للإنتظار في الطابور.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more