"beklemiyoruz" - Translation from Turkish to Arabic

    • ننتظر
        
    • نتوقع
        
    • نتوقّع
        
    • سننتظره
        
    Ve biz ülke genelinde yürüyoruz, harekete geçmek için sadece Kongre'yi beklemiyoruz; ki bu neredeyse deliliğin tanımı olurdu. TED ونحن نتحرك في جميع أنحاء البلاد، فنحن لا ننتظر فقط الكونجرس لكي يتصرف، سيكون هذا بمثابة ضرب من الجنون.
    Bu çok riskli Buy başkan.İkinci görüşmeye kadar neden beklemiyoruz? Open Subtitles إنها مخاطرة كبيرة يا سيدي الرئيس لِمَ لا ننتظر إلى الولاية الثانية؟
    Neden bir daha sefere böyle bir talepte bulunana kadar beklemiyoruz? Open Subtitles في المستقبل، لماذا لا ننتظر حتى يقوم بتقديم الطلب؟
    Japonya'dan acil bir düşmanca saldırı beklemiyoruz ancak bu bilginin de farkındasınız dolayısıyla gerekli tedbir kriterlerini harekete geçirebilirsiniz." Open Subtitles نحن لا نتوقع عمل عدائى ، عاجل من قِبل اليابان لكننا نؤثث هذه المعلومات لكى نأخذ الإجراءات الإحتياطية الملائمة
    Görevlerimizin sabit olduğu bir işte çalışmayı, tek bir kariyerde ilerlemeyi beklemiyoruz. TED لم نعد نتوقع العمل إلى وصف وظيفة ثابتة أو اتباع مسار وظيفي واحد.
    Yani orada mağara bulmayı beklemiyoruz. TED لذلك فنحن لا نتوقع أبدًا أن نجد كهفًا هناك.
    Öyleyse gökten bir çözüm inmesini neden beklemiyoruz ki? Open Subtitles وماذا يفترض ان نفعل ننتظر ان تسقط علينا السماء
    Tamam, beyler, iki dakika beklemiyoruz. Hepimiz şimdi gidiyoruz. Open Subtitles حسنا نحن لن ننتظر دقيقتان كلنا نذهب الآن
    Neden adli tıptan rapor gelene kadar beklemiyoruz? Open Subtitles لم لا ننتظر حتى يصلنا ذلك التقرير الجنائي؟
    Onlar ararken biz neden dışarıda beklemiyoruz? Open Subtitles ما رأيك لو ننتظر في الخارج بينما يتحرّى الآخرون المكان؟
    Neden bebek doğana kadar beklemiyoruz? Open Subtitles لماذا لا يمكننا أن ننتظر فقط حتى يولد الطفل
    Bak, neden yarına kadar beklemiyoruz? Open Subtitles اسمع ، لماذا لا ننتظر حتى الغد ؟
    Hemen yargılar üretmeden önce neden analiz sonuçlarının gelmesini beklemiyoruz? Open Subtitles الذي لا ننتظر حتى التحليل المركّب منهى... قبل القفز إلى أيّ إستنتاجات؟
    Neden ne söyleyeceğini duyana kadar beklemiyoruz. Open Subtitles لم لا ننتظر حتى نسمع ما يقول ؟
    Çalışanlarımızdan içki çalmalarını beklemiyoruz. Open Subtitles و لا زلنا لا نتوقع أن يسرقه العاملين عندنا
    Karşılığında o listedeki hiç birşeyden eksiğini beklemiyoruz. Open Subtitles لا نتوقع أقل من كل شيء على تلك القائمة بالمقابل
    Yakınlarda bir çarpma beklemiyoruz. Birkaç yüz bin veya milyon yılda bir çarpışma olabilir. Open Subtitles نحن لا نتوقع أن تضربنا هذه الاجسام إلا كل عدة مئات او آلاف من ملايين السنين
    Annelerin bebeklerini terk etmelerini beklemiyoruz. Open Subtitles لا نتوقع من الأمّهات أن تهجر أطفالها الرضّع
    Herkesin smokin giymesini beklemiyoruz. Open Subtitles لا نتوقع من الجميع أن يرتدوا البذلات الرسمية.
    Ve kesinlikle yüzyıI önce bizi Newton un kanunlarından kuantum mekaniğine götüren devrimden daha küçük bir devrim beklemiyoruz. Open Subtitles وبالتأكيد نحن نتوقع ثورة في قوانين الفيزياء ليست أقل من تلك التي أخذتنا من قوانين نيوتن إلى ميكانيكا الكم منذ قرن مضى
    - Konuştuğumuz gibi pek iyi bir sonuç beklemiyoruz. Open Subtitles -كما تناقشنا من قبل ، من المحتمل لا نتوقّع نتيجة جيدة جداً هنا.
    Seita bir yere gitti. Neden onu beklemiyoruz? Open Subtitles سيذهب أخاكِ إلى مكان ما سننتظره كلانا هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more