Geceyarısına kadar oturup bu aptalların muhabbetlerinin bitmesini bekleyecek değilim. | Open Subtitles | لن أنتظر الليل بطوله ، هذين العجوزين لإنهاء نعاسهما |
- Anlamak için bekleyecek değilim. | Open Subtitles | انه يقول الحقيقة ؟ أنا لن أنتظر للتأكد من ذلك |
Laura bu malları altı ay... daha bekleyecek değilim. | Open Subtitles | (لورا) ، لن أنتظر ستة أشهر أخرى لإستلامها |
Burada oturup öldürülmeyi bekleyecek değilim. | Open Subtitles | حسناً، أنا لن أجلس هنا وأنتظر حتى أُقتل |
Öylece oturup sırada kim olduğunu görmeyi bekleyecek değilim! | Open Subtitles | ولن أجلس بمكاني وأنتظر رؤية من التالي |
"Burada yarım saat anneni bekleyecek değilim ki! | Open Subtitles | " ايتها العاهرة انا لن انتظر والدتك 30 دقيقة " |
Her neyse, bekleyecek değilim. | Open Subtitles | أياً كان ، أنا لن أنتظر |
Onları ısırana kadar bekleyecek değilim. | Open Subtitles | أنا لن أنتظر حتى يعضّهم |
"Belki" ve "olabilir"leri bekleyecek değilim. | Open Subtitles | لن أنتظر لسماع هذا الهراء |
- O zaman siz... - O kadar bekleyecek değilim. | Open Subtitles | لن أنتظر كل هذه المدة |
Daha fazla bekleyecek değilim. | Open Subtitles | لن أنتظر أكثر من ذلك |
Daha fazla bekleyecek değilim. | Open Subtitles | أنا لن أنتظر بالجوار |
Burada oturup saldırmasını bekleyecek değilim. | Open Subtitles | ولن أجلس وأنتظر مهاجمته |
bekleyecek değilim. - Nasıl? | Open Subtitles | لن أجلس وأنتظر |
Onunla burada bekleyecek değilim. | Open Subtitles | انا لن انتظر هنا... معه |