"bekleyecekler" - Translation from Turkish to Arabic

    • ينتظرون
        
    • يتوقعون
        
    • سينتظرون
        
    • سيتوقعون
        
    • ينتظروا
        
    • ينتظروننا
        
    • سوف يسترعى
        
    • سينتظروا
        
    • يتنظرون
        
    Öylece bekleyecekler mi sanıyorsun? Kubbedeki işcilerin parasını yazı tura atar gibi veriyorsun. Open Subtitles هل تتوقع منهم أن ينتظرون بينما تطرح المزيد من النقود في صورة قروض
    Savaş suçluları ana bekleme odasına düzgün bir şekilde yürüyecek... ve emirleri bekleyecekler. Open Subtitles مجرمو الحرب سيمضون ... . بالزيالرسمي إلى غرفة الإنتظار الرئيسية و ينتظرون الأوامر
    Bizim uygun pozisyonu almamızı bekleyecekler ama onların Chaplain'i beklediklerinden şüpheliyim. Open Subtitles سوف يتوقعون اننا سنأخذ هذا الموقع لكني أشك بانهم سيتوقعون قسيسا
    İnsanlar "bekleyecekler" dese bile ben derim ki "her şey bitmiştir." Open Subtitles ،الناس يقولون إنه سينتظرون .ولكني لم أكن لأفعل كذلك ماذا تعني ؟ .أنا لا أصدق هذا
    Bizden tekrar çocuklara bakmamızı bekleyecekler çünkü bu işin üstesinden geldik. Open Subtitles سيتوقعون منا أن نأخذ الأطفال مرّة أخرى لأننا قمنا بعمل رائع
    - Kötü olmuş biraz daha bekleyecekler. Open Subtitles حسناً ، هذا سيء للغاية ، سيتوجب عليهم أن ينتظروا أكثر قليلاً
    Sence dünyalılar, suru bitirmemizi mi bekleyecekler? Open Subtitles هل تظن بأنّ الأرضيون سيجلسون فحسب و ينتظروننا ننهي الجدار ؟
    Tek başına seyahat eden birini bekleyecekler. Open Subtitles سوف يسترعى أنتباههم رجل يسافر بمفرده
    Güneş kaybolana kadar orada bekleyecekler, sonra gidecekler. Open Subtitles سينتظروا هُنـاك حتي مغيـب الشمس,
    Son ana kadar bekleyecekler. Open Subtitles سوف ينتظرون حتى اللحظة الاخيرة ومن ثم يستعجلون
    Artık 4 kişiyiz. Gün doğana kadar bekleyecekler. Open Subtitles لديهم أربعة منّا الآن، إنّهم ينتظرون حتّى الشروق.
    Son ana kadar, bir gelişmeyi bekleyecekler. Open Subtitles لذلك سوف ينتظرون حتى اللحظة الاخيرة
    Herneyse, artık görebildiğin için, insanlar senden yapamayacağın şeyler bekleyecekler. Open Subtitles على أية حال, لأنك أصبحت ترين فالناس يتوقعون منك أن تتعاملي مع الأشياء التي أنت لا تستطيعين التعامل معها
    Şimdi benden kafiyesi bile zar zor tutan sıla şiirleri ezberlememi bekleyecekler. Open Subtitles يتوقعون مني الآن حفظ قصائد غبية. مقفاة بالكاد. أعني, بإمكاني كتابة.
    Eğer bu işi batırırsanız iş yaptığım insanlar, benden ibretlik bir hareket yapmamı bekleyecekler. Open Subtitles فالأشخاص الذين أعمل معهم يتوقعون مني أن أجعلك عبرة
    45 dakika. Birini daha öldürmek için bu kadar bekleyecekler mi? Open Subtitles خمسة وأربعون دقيقة ، هل سينتظرون فحسب حتى يقوموا بقتل شخص آخر ؟
    45 dakika. Birini daha öldürmek için bu kadar bekleyecekler mi? Open Subtitles خمسة وأربعون دقيقة ، هل سينتظرون فحسب حتى يقوموا بقتل شخص آخر ؟
    Elbette kıyametten kurtardığın insanlar, bir sonrakinin gelmesini bekleyecekler. Open Subtitles هؤلاء الناس الذين ستنقذهم من ذلك الفناء سينتظرون التالى
    Her neyse, artık görebildiğin için, insanlar senden yapamayacağın şeyler bekleyecekler. Open Subtitles على أية حال، لأنك يمكن أن ترين، الناس سيتوقعون منك التعامل مع أمور لا تستطيعين فعلها
    Kafamızı çıkartmamızı bekleyecekler... ve vuracaklar. Open Subtitles وكل ما عليهم ان يفعلوه هو ان ينتظروا حتى نظهر برؤوسنا , و ...
    Bizi bekleyecekler. Open Subtitles حيث ينتظروننا هنا
    Tek başına seyahat eden birini bekleyecekler. Open Subtitles سوف يسترعى أنتباههم رجل يسافر بمفرده
    Denizaltıyı nerede bekleyecekler? Open Subtitles أين سينتظروا الغواصة ؟
    Suikastçı General Sklarovile birlikte yargılanmayı bekleyecekler. Open Subtitles حيث يتنظرون محاكمتهم سوية مع الجنرال ليو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more