"bekleyen bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • في الإنتظار
        
    • في إنتظاري
        
    • التي تنتظر
        
    • في انتظارك
        
    • في انتظاره
        
    • فى انتظارك
        
    • في إنتظار
        
    • في إنتظارنا
        
    • بأكمله هو عبارة عن
        
    • ينتظر في
        
    • ما تنتظرني
        
    • إلى تخفيف أحزانهم
        
    • الذي ينتظر
        
    • تنتظر أن
        
    • تنتظرك في
        
    Nick, sıkıntını arttırmak istemiyorum, ...ama dışarıda Bekleyen bir kamera ekibi var. Open Subtitles نيك، أنا لا أريد وضع أكثر ضغط عليك، لكن لدينا فريق تصوير في الإنتظار هناك
    Eminim öyledir ama, içimden bir ses oraya gitmemi Bekleyen bir özel timin olacağını söylüyor. Open Subtitles هذا يبدو جيداً, ولكن هُناك شيئاً يقول لي إنه سيكون في إنتظاري جولة مع فريق إقتحام
    İyi haber, test edilmeyi Bekleyen bir sürü ilaç var. Bize, test edilmeyi bekleyen fakat yatırım sağlanamayan TED الخبر الجيد أنه يوجد العديد من العقاقير التي تنتظر التجريب. لقد تم اطلاعنا أنه يوجد ما يفوق 20 سنة
    Seyahatiniz boyunca sizi Bekleyen bir dizi hikayeyle karşılaşıyorsunuz. TED وتجد مجموعة من القصص في انتظارك مؤقتة بحسب رحلتك.
    Mesajını gönderdiğinde panoda çıkacak ve senin yazdığın mesajdan onu Bekleyen bir video olduğunu anlayacak. Open Subtitles قومي بإرسال رسالة إلى اللوحة لكي يعلم الهدف الذي تريدينه أن هناك فيديو في انتظاره.
    Kraja Petrol Şirketi adı altında Bekleyen bir uçak var. Open Subtitles هناك طائره مستأحره فى انتظارك تحت أسم شركة كراجا للبترول
    Burada ölü bir adam var. Kamyonun açılmasını Bekleyen bir müşteri sırası varmış. Open Subtitles لدينا جثّة واحدة، كان هناك طابور من الزبائن في إنتظار الشاحنة أن تُفتح.
    - Bir ara buraya bizi Bekleyen bir ceset olmadığında da gelmeliyim. Open Subtitles يجب أن آتي إلى هنا يوماً ما عندما لا تكون هناك جثّة في إنتظارنا.
    Bu güverte, kıvılcım Bekleyen bir yangın. Open Subtitles علينا الخروج جميعاً من هنا هذا الجزء بأكمله هو عبارة عن حريق كهربائي على وشك الحدوث
    Doğu Kapısı'nda Bekleyen bir araç olduğunu söylemiştiniz. Open Subtitles أنتَ قلت أنَّ هناك عربة في الإنتظار عند البوابة الشرقية.
    Bekleyen bir kişi daha var. Open Subtitles حسناً, هناك واحد آخر في الإنتظار
    Var tabi, beni Bekleyen bir sürü insan var. Open Subtitles أجل، هناك الكثير من الناس في إنتظاري
    Beni Bekleyen bir taksi var. Open Subtitles ثمة سيارة أجرة في إنتظاري
    evlenmeyi Bekleyen bir kızdan başka bir şey değilim. Open Subtitles أنا كل شيئ ماعدا البنت التي تنتظر الزواج
    Ama bitirdiğinde seni Bekleyen bir işin olacak. Open Subtitles ولكن في نهاية البرنامج سيكون لديك وظيفة جيدة في انتظارك.
    Onu evden evin arkasındaki kaldırıma kadar taşıdı ki orada Bekleyen bir araba olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles لقد أخذها من المنزل إلي الجزء الخلفي من الملكية إلي شارع جانبي، حيث نعتقد أنه كانت هناك سيارة في انتظاره.
    Aşağıda arka tarafta seni Bekleyen bir araba var. Open Subtitles يوجد سيارة فى انتظارك بالأسفل بالمدخل الخلفى
    Willow's Memorial Hastanesi'ne. Orada bunu Bekleyen bir hasta var. Open Subtitles مستشفى "ويلو" التذكاري، إنهم يتوقّعون وصولهُ، مريض في إنتظار وصوله
    - Bir ara buraya bizi Bekleyen bir ceset olmadiginda da gelmeliyim. Open Subtitles يجب أن آتي إلى هنا يوماً ما عندما لا تكون هناك جثّة في إنتظارنا.
    Bu güverte, kıvılcım Bekleyen bir yangın. Open Subtitles علينا الخروج جميعاً من هنا هذا الجزء بأكمله هو عبارة عن حريق كهربائي على وشك الحدوث
    Karanlık salonun sonunda Bekleyen bir başka öcünün olması korkusu. Open Subtitles الخوف أن هناك بعبع آخر ينتظر في نهاية القاعة المظلمة
    Sanki beni Bekleyen bir kız varmış gibi... Open Subtitles كما لو كانت فتاة ما تنتظرني
    Ancak Özgürlük Heykeli'ne atılan bir bakış evrenin başlangıcını Bekleyen bir sonraki zorlu işi ortaya çıkarıyor. Open Subtitles لكن نظرة لتمثال الحرية تكشف التحدى التالي الذي ينتظر الكون الناشيء.
    - Afedersiniz ama kitabını imzalatmak için Bekleyen bir düzine insan var. Open Subtitles لكن هناكَ الكثير من الناس تنتظر أن يتم التوقيع على كتبهم
    Barda seni Bekleyen bir afet var, haydi kaplan göreyim seni. Open Subtitles لديك فتاة جذابة تنتظرك في الحانة، اذهب إليها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more