"bekleyerek" - Translation from Turkish to Arabic

    • انتظار
        
    • إنتظار
        
    • بانتظار
        
    • منتظراً
        
    • منتظرين
        
    • انتظارك
        
    • منتظرة
        
    • إنتظارك
        
    • بإنتظار
        
    • بالانتظار
        
    • انتظاري
        
    • سوف ننتظر
        
    • انتظرتك
        
    • منتظرا
        
    Bunu tam doğru zamanı bekleyerek yıllarca yanımda taşıdğımı biliyorsun. Open Subtitles تعلمون، لقد حملت هذه موجودة منذ سنوات انتظار اللحظة المناسبة،
    Sürekli bekleyerek, telefona bakarak. Open Subtitles و أنا دائما في حالة انتظار أو أراقب الهاتف
    Mektuplarımı bekleyerek yaşıyor bense içimi dökebileceğim birine sahibim. Open Subtitles إنه يعيش فقط من أجل إنتظار خطاباتي و لدي شخصاً ألتفت إليه أيضاً
    Karma'nın onu doğru insanın ellerine düşürmesini bekleyerek dolaştı. Open Subtitles بانتظار أن يسلّمها القدر الى الشخص المناسب
    bekleyerek geçen zamanla ve bekleme odasında tanıştığınız insanlarla ilgili. Open Subtitles يتعلق بالوقت الذي تقضيه منتظراً و الناس الذين تلتقي بهم في غرفة الانتظار
    Bir uçağın attığı bombanın hepsini öldürmesini bekleyerek. Open Subtitles منتظرين طيارة أن تُلقي قذيفة و تقتلهم جميعا
    Son beş yılını seni görmeyi ve suçunu keşfetmeyi bekleyerek geçirdi. Open Subtitles لقد امضى اخر خمس سنوات في انتظارك تظهر وعند اكتشاف جريمته.
    Başından beri evren başka birine ait olduğumu bildiği hâlde 2000 yıllını sırf benimle beraber olabilmek için ölümümü bekleyerek geçirdin. Open Subtitles أمضيتِ ألفيّ عام منتظرة موتي ليتسنّى لك أن تكوني معي. بينما يعلم الكون من البداية أنّي أنتمي لامرأة أخرى.
    -Hayatımın son yedi yılını bir mucize gerçekleşmesini... bekleyerek geçirdim.Ne beklediğimi bilmiyordum. Open Subtitles لقد انتظرت السنوات السبع الماضية فى انتظار شئ انا لم اكن اعرف ما هو
    10 yıl boyunca babasının şirketinde ortak yapılmayı bekleyerek çalıştı. Open Subtitles من عشر سنوات و هو يعمل فى شركة والده فى انتظار ان يصبح شريكا
    Tüm 20. yüzyıl boyunca benimle çakışan bir varyantını bekleyerek yaşamak zorunda kaldım. Open Subtitles اضطررت للعيش طيلة القرن الـ20 في انتظار أن أصادف نسخة منك
    Ben yanılmam Sonuç vektörleri bekleyerek Open Subtitles أنا لا أخطئ فى إنتظار الإتجاهات النهائية
    Herkesin kaymasını bekleyerek geçen sancılı bir 20 dakikadan sonra gençler saatlerini boşa harcadıklarını anladılar. Open Subtitles بعد 20 دقيقة قاسية من إنتظار الجميع لينزلقوا الأولاد أدركوا أنهم اضاعوا ساعات من وقتهم
    İkimiz de hayatlarımızı eve dönecek birini bekleyerek geçirdik. Open Subtitles قضى كلانا حياته في إنتظار عودة أحد إلى المنزل.
    Üç gündür oğlumun yatağının yanında, onun hayatını kurtaran gizemli cerrahı tanıyabilmek için bekleyerek geçirdim. Open Subtitles عسكرتُ بجانب سرير ابني لثلاثة أيام، بانتظار رؤية الجراح الذي على ما يبدو أنقذ حياته
    Biryerden başlamayı bekleyerek tüm hayatını boşa harcayan kişi ben değilim Open Subtitles أنا لست ذلك الرجل الذي يضيع حياته كاملة منتظراً بدؤها
    Her günümüzü, geçmiş bir gün yakamıza yapışacak diye bekleyerek geçirdik. Open Subtitles امضينا كل يوم منتظرين ان يلحق الماضي بنا
    İki günümü bekleyerek... seni arayarak, mesaj bırakarak geçirdim. Open Subtitles لقد قضيت هذين اليومين فى انتظارك أبحث عنك وأترك لك رسائل فى كل مكان
    "Mükemmel adamı bekleyerek zaman kaybetme, çünkü lanet olası hayat çok kısa." Open Subtitles لا تضيعى وقتك منتظرة الرجل المثالى لان الحياة قصيرة
    Orada seni bekleyerek daha fazla oturamam. Open Subtitles لا يمكننى الجلوس هناك فى إنتظارك حتى الآن
    Bu çocuğun doğru şeyi yapmasını bekleyerek kimseye bir iyilik yapmıyorsun. Open Subtitles لكنك لا تخدم أحداً هنا بإنتظار الفتى أن يقوم بالشيء الصحيح
    Bunun yerine, karıncaları pusuda bekleyerek yakalar. Open Subtitles بدلاً من ذلك، تلتقطهم اليرقة بالانتظار متربّصة.
    Belki de tüm haftasonunu burada beni bekleyerek geçirmiştir. Open Subtitles ربما قضى عطلة نهاية الأسبوع كلها في انتظاري.
    Burada bekleyerek köye faydalı olacağız. Open Subtitles سوف ننتظر هنا كالعادة
    Gidip şu belgeleri getir, ömrümü seni bekleyerek geçiremem! Open Subtitles اذهبي لأحضار أوراق الزواج لقد انتظرتك كثيراً
    Artık bana talimat verilmeden, gelmesini bekleyerek niçin huzursuz olduğumu takdir ediyorsunuzdur. Open Subtitles لذا, ستُقدّر سبب قلقى هنا بدون تعليمات منتظرا قدومه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more